tag:blogger.com,1999:blog-23039268123944646902024-03-13T02:40:28.839+02:00"KAPLUMKURBAGA"kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.comBlogger354125tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-82211209456148970842011-02-22T22:52:00.003+02:002011-02-22T23:25:25.941+02:00Ayak MasajimBu aralar tam bir sehir firsatiyim. Sabahlari uzun seanslar seklinde tumfirsatlar.com'dan nerde ucuz masaj var, nerde yuz bakimi var, epilasyon, ucuz spor salonu, powerplate, utu, kuru temizleme, ucuza kiralik araba, sigarayi hipnozla birakma, hipnozla cince ogrenme, toplantida akilli kalemle sesli not tutma..var hepsini almaya calisiyorum. Sonrada uzun sure aldigim firsatlari arayarak randevu almaya calisiyorum. Bir nevi egitim gibi, Nisana kadar surecek 12 seanslik bir yuz bakimim var mesela, 12 ders mastera gitmedim henuz ama 37 Tl ye aldigim yuz bakimini kacirirsam burusurum. <div><br /></div><div>Bugun ilk firsatimi degerlendirdim, ayak masaji aldim kendime, 19 TL ye Metrocity'de ismini vermek istemedigim ozel bir ayak masaji salonundan. Bu ara neyin ismini kullansam Twitter'dan beni buluyorlar...Gecen gun Uskudar Belediyesi keske motorlarin ordan bostanciya direk sari dolmus koysa dedim; Uskudar Belediyesi"nden tweet geldi: "Levent Bey, yorumunuz icin tesekkurler. Degerlendirmeye aliyoruz" diye...O yuzden isim kullanmak yok.</div><div><br /></div><div>Ayagima ilk kez masaj yaptirmadim ama ilk kez ayak masaji yaptirdim. Daha once Vancouver olsun, Sydney olsun, Haiti'de kumsallarda guneslenirken olsun yaptirdigim bir takim masajlarda ayaklarimida ovdular :) Ama sadece ayak masaji yaptirmaya gitmemistim. Gitmeden oncede uzun uzun dalga gectim: Simdi Filipinli bi kari gelicek giy giy bisiler diyecek diye...Ve tam Beyoglundan karakoy'e inen Tunel'in icinde bu cumleyi kurdugumda talihsiz bir sekilde arkamizda Filipinli bi cift vardi ve bana bakarak, sonrada birbirlerine bakip gulerek, Filipinli oldugumuzu anladilar mesaji verdi...</div><div><br /></div><div>Masaj salonuna firsat sitesinden gelen mailinizi print edip gidiyorsunuz ama ben Masaj'a yuz bakimi firsat emailimi print edip gittigim icin ufak bir gerginlik yasattim tabi hem suclu hem guclu olarak...Sonrasinda ise koltuga attim kendimi ve tamda geyik muhabbetini uzun uzun yaparken gozumde canlandirdigim Filipinli kadin geldi.</div><div><br /></div><div>Once ayaklarimi egzotik bir ahsap legenin icinde garip kokan bi suyla yikadi...Eminim o legenin "Hokoluku" gibi havali bi ismi vardir uzak doguda ama legen iste ve evet kadin bildiginiz ayaklarimi kopuren bi takim sivilarla uzun uzun yikadi. Gercekten cok utandim o anda...Bildigim butun GEYSA geyikleri geldi aklima, Erkeginin ayaklarini yikiyordu kadin gercektende. Bir ara "Abla birak allahaskina ben yikiim sen sonra ovarsin, 19 TL icin deger mi" diyecektim ama kendisi bana filipince biseyler soyleyerek sinir bozucu bi gulumsemeyle yikamaya devam etti. Sonra koltugumu geriye yatirip ayaklarimi kucagina koyup krem surmeye basladi ve bi takim noktalara baski uygulayarak guzelce bi masaj yapti. </div><div><br /></div><div>Ama ben bi turlu rahatlayamadim cunku kadin ayaklarimdan dizlerime dogru ovarken ayak basparmagim memesine capip duruyodu, surekli ayaklarimi kaciracak bi yer ararken ayak masaji yaptiriyorum diye rahatlayacagima bu sefer stresten sirtim kasildi. Masajin sonunda bu Filipinli kadin Turkiye'de oturma izni alabilsin diye evlenmek zorunda kalacakmisim ve her aksam isten eve geldigimde ayaklarimi yikayacakmis gibi bi izlenime kapildim. Ve masaj 50 dakika surecek dediler giriste, 50 dakika ayagima ne yapacak heralde yalicak sonunda falan diye dusunmeye baslamistimki neyseki masaj sona erdi...</div><div><br /></div><div>Ayaklarimi kuruladi ve yine Filipince-Turkce " Nasil' Iyi?" dedi...Bu noktada mi evlenme teklif etmem gerekiyordu?</div><div><br /></div><div>Tam toparlanip kalkmak uzere hamle yaptimki yine o gulumsemeyle Hayir dedi...Copraplarimi giydirmeye basladi, Ters cevirip ayakkabilarimin icine cikistirdigim coraplari ellerini sokup duz cevirip gayet ozenle iki ayagima da giydirmeye basladi sadece 19 TL odemistim...Acaba tam parayi verenlere napiyorlar. Ayakkabilarindan Filipin cayi falan mi iciyorlar...Igrenc...</div><div><br /></div><div>Ama ayaklarim rahatladimi rahatladi...</div><div>Sirada Cumartesi Gunu Cilt bakimim Mart ayinda ise W Hotel'de boyun ve sirt masajim var...</div><div>sehir firsatlarim devam edecek</div><div><br /></div><div>Not: Tum Filipin halkina selamlar...Umarim ayaklanmazsiniz bu yazimdan sonra</div>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-44342155128119799902011-01-27T23:29:00.003+02:002011-01-27T23:38:21.442+02:00Levent Harikalar DiyarindaUzun zamandir ruyalar alemimden bildirmiyordum size...Uzun zamandir da bu kadar muhtesem bir ruya gormemistim acikcasi.<div><br /></div><div>Sebebini bilmedigim bir suctan dolayi uzun seneler hapse dusmustum ruyamda. 4 kisilik bir hucrede kaliyorum. Oda arkadaslarim Prison Break'den firlama mahkumlar...Dovmeli, kupeli,hepimizde tulumlar var...Ama bir farkla, hepsi korkunc kiro Turkler...Odada yere falan tukuruyorlar. Allah'im diyorum senelerce bu adamlarla ayni odada nasil kalacagim. Korkunc bi his, bunlarla birbirimizi oldururuz, bu odadan kan cikar diyorum. Gardiyanlari cagiriyorum, bakin ben 2 dil biliyorum, master yapiyorum, cok iyi bir egitim aldim, iyi bir ailenin cocuguyum, bu adamlarla beni ayni odada mahkum edemezsiniz...</div><div><br /></div><div>Yapacak bir sey yok, hucremi degistiremiyorlar. Cezami bu Prison Break cakmasi kiro ve tehlikeli Turk mahkumlarla cekmek durumundayim. Allahim napicam ne edicem derken bir cozum yolu buluyorum.</div><div><br /></div><div>Mahkumlar arasinda cok populer bir "exchange program"i varmis. Basvuruyorsun, Avrupa'da bir hapisaneye gidiyorsun 1 sene, oradan da yabanci bir mahkum Turkiye'de senin kaldigin kogusa geliyor. Bu mahkumlar arasi kulturel iletisimi arttirmak ve suc teknikleri acisindan kulturel alisveris yapmak icin baslatilmis harika bir exchange programiymis...</div><div><br /></div><div>Ve evet, bu harika programin aklima gelmesi sayesinde Avrupa'da bir hapisaneye sevk ediliyorum. neresi sormayin, neden ve nasil sormayin....Bilmiyorum</div><div><br /></div><div>Ruyalarimiz hayrolsun </div>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-56595244481718462512011-01-22T19:22:00.005+02:002011-01-22T19:35:58.252+02:00Monte Cartal<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TTsS9VCf3TI/AAAAAAAABkA/kPdTiiUvBaU/s1600/monte_carlo.jpg"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 316px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TTsS9VCf3TI/AAAAAAAABkA/kPdTiiUvBaU/s400/monte_carlo.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5565062609375321394" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TTsS5FlhEtI/AAAAAAAABj4/fVgW0kuwUgM/s1600/ISTANBUL-KARTAL-TREN-ISTASYONU-VE-VAPURLAR-KART__191180_0.jpg"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 275px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TTsS5FlhEtI/AAAAAAAABj4/fVgW0kuwUgM/s400/ISTANBUL-KARTAL-TREN-ISTASYONU-VE-VAPURLAR-KART__191180_0.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5565062536507757266" /></a><br /><p class="MsoNormal">Ah-ha-ha-haayy</p> <p class="MsoNormal">Hep böle kahkahalar espirileri gülüşmeler...Monte Cartal’da yaşamanın bazı sosyal sorumlulukları vardır. Istanbul’un MonteCarlo’su Kartal. Kolay değil</p> <p class="MsoNormal">Bir çok benzerlik gösterir bu iki yöre...Monte Cartal'ı Dragos tepesini sahil tarafından U dönüşü yaparak geçtiğiniz zaman görürsünüz. Görkemli, heybetli ve penis şeklindeki yeni yapılan yüksek kuleleriyle karşılar Kartal sizi. Sahil seridi boyunca bir sürü yeni, yüksek binalar bloklar siteler...Şan söhret lüks para. Kartalite...Kartal İstanbul’un yeni merkezidir. Monte Carlo'ya da sahilden gelince aynen böle bir tepeyi aştıktan sonra girersiniz ve tüm güzelliğiyle görürsünüz sehrin tamamını kus bakısı.</p> <p class="MsoNormal">Monte Cartal’a ulaşmanın en hızlı ve kolay yolu gelişmiş raylı sistemi olan sehrimizde “hızlı” banliyo trenlerini kullanmaktır. Kartal’a giden hızlı trenler Haydarpaşa garından 15 dakikada bir kalkar. Aynı Monte Carloya giden trenlerin Cannes’tan kalktıgı gibi ki Cannes’tan Monte Carlo’ya tren sıklıgı 30 dakikada bir. </p> <p class="MsoNormal">Sahil yolunda hava karardımı Kartal’a yeni tasınmıs ailelerin zengin çocukları Ferrarileri ve Porsheları ile yarısa baslarlar ( gerçekten ..bi gün ezilicem) bu konuda 1-2 seneye Monte Carlo’yu geçeceğimize eminim. Yine aynı Monte Carlo’daki gibi Marinanın biraz yanında harika bir plaj vardır Monte Catal’da...Kartal’ın üst kısımlarından gelen turistler yaz aylarında burada bileklerine kadar uzun short mayoları ya da beyaz slip donları ile ters takla figürlerini sergilerler...Daha zengin kesim sandalla acılıp açıktan denize girer ve bir kısmı akıntıya kapılarak malesef geri dönemez...Monte Cartal acıklarında akıntı cok kuvvetlidir...</p> <p class="MsoNormal">Monte Cartal aynı Monte Carlo gibi kumar oyunlarıyla meshurdur. İstanbul’da Levent semtimizden sonra gizli kumarhanelerin en yoğun oldugu bölgedir Cartal...Bunun dısında bir çok kahvehanede para ile oey ve iskambil oynanılır...At yarısı, sayısal loto ve milli piyango ise her köşe basında...Şık giyinmeyi unutmayın.</p> <p class="MsoNormal">Şehrin gürültüsünden uzak ama şehrin göbeğinde...Monte Cartal. Kartalite</p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-83318621458977270772011-01-22T18:59:00.004+02:002011-01-22T19:02:11.954+02:00İletişimsizlik<p class="MsoNormal">Mahallemizde 24 saat açık ve 24 saat eve servis yapan ve aslında bugune kadar yediğim en güzel dürüm, kebab ve lahmacunları yediğim bir restoran var. (Babamın yeri sanki niye bu kadar övdüysem). </p> <p class="MsoNormal">Eve sipariş sistemi ise şu sekilde çalışıyor. Arıyosunuz, isminiz ve adresiniz kayıtlı oldugu için isminizle hitap ederek açıyorlar ve siparişinizi alıp çok kısa bir sürede eve teslim ediyorlar ( Çok basit, bir çok yerde oldugu gibi). Annem “Sertaç” da yaptırmış bizim kaydımızı...Evet bilmeyenler için annemin adı Sertaç...</p> <p class="MsoNormal">Bendeniz salya sümük, burnuma sondamı taksam diye düşünürken, öğlen içtiğim çorba da hiç kesmeyince, hastayken yenebilecek en güzel!!! 2. Yemek olan Lahmacunu tercih ettim. Ve kaptım telefonu çevirdim numarayı aradım Zeren Restoranı...</p> <p class="MsoNormal">Yazımın burdan sonraki kısmını yorumsuz ve sansürsüz olarak yazıyorum</p> <p class="MsoNormal">Zeren: İyi akşamlar Sercan Bey!</p> <p class="MsoNormal">Levent: Sercan değil Sertaç</p> <p class="MsoNormal">Zeren: Çok afedersiniz Sertaç Bey</p> <p class="MsoNormal">Levent: Ayrıca beyde değil Sertaç Hanım</p> <p class="MsoNormal">Zeren: Çook afedersiniz Sertaç hanım, siparişinizi alabilirmiyim</p> <p class="MsoNormal">Levent: Ayyyy Sertaç benim annem</p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p class="MsoNormal">Hangimiz daha salak????</p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-24809937252038355392011-01-10T21:51:00.002+02:002011-01-10T21:53:08.674+02:00Anneannemin Bana Yazdigi SiirAnneannemin 10 Aralik 2011'de (yani demin) bana yazdigi siir...Bir anda aklina gelmis otururken<div><br /></div><div>ismin gibi Levent'sin</div><div>isik, nese verensin</div><div>Sende seytan tuyu var</div><div>Herkezce sevilensin</div><div><br /></div><div>guler yuzun solmasin</div><div>gonlun huzun dolmasin</div><div>anneannenin dilegi</div><div>mutsuz gunun olmasin</div><div><br /></div><div><br /></div><div>Canim benim:))))</div>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-59096867849621275782011-01-01T23:16:00.002+02:002011-01-01T23:33:26.873+02:00Adabı Muaşeret18 yasina girdigimde yilbasini disarida kutlamak buyuk bir olaydi, gerci benim icin yilbasi donum noktasi 2000 yilbasi gecesi olmustu ya neyse...1 ay oncesinden planlar yapilir ve icki icebilme sinirlari zorlanirdi, zaten o gece olanlarda sonraki 1 ay katlana katlana, abartila abartila anlatirdi<div>18 sise sarap ictik bos siselerle sise cevirmece oynayip cesaret diyenlerede bos siseleri yedirdik </div><div><br /></div><div>Yavas yavas disari cikmalar alternatif ev partilerine sonralarinda ise aile yemeklerine dondu...</div><div>Bu yilbasi mesela, tanidigim bir cok insan sehir disina ailelerinin yanina kacti, burada olanlarda gec saatlere kadar evde takilip sonra bi hava almaya saga sola bakmaya ve devam eden ev partilerinde biraz takilip son ickilerini icmeye ciktilar...</div><div><br /></div><div>Yilbasi yavas yavas bizler icinde bir hadi tum aile bir araya gelsinde hindilerin tavuklarin kicindan sokulmus pilavlari topluca yesin adeti olarak yerlesti...peki bu cilgin geceler yerini neye birakti???</div><div><br /></div><div>IS YEMEKLERI</div><div><br /></div><div>Eveeeet, herkesin unutmak istedigi, ertesin gun sirketlerin oglene kadar resmi tatil ilan edildigi, eczanelerin en cok alcazetzer sattigi donem...</div><div><br /></div><div>Bir gun ofisinizde oturup is arkadaslariniz, departman sefleriniz ve genel mudurlerinizle yurutuyor oldugunuz projeler hakkinda ciddi ciddi havali terimler kullanarak atip tutarken, bir de bakmissinizki dansoz esliginde gomleginiz belinizde gober atar olmus, birbirinizin bardagindan raki icer, kusmaktan olen is arkadaslarinizi eve birakma nezaketine girer olmussunuz. En azindan kurumsal sirketlerde bu kadariyla sinirli kalabilir ama daha kucuk, daha samimi sirketlerde olabilecekleri yaziya dokmek bize yakismaz tabi:)</div><div><br /></div><div>1 OCAK<span class="Apple-tab-span" style="white-space:pre"> </span></div><div><span class="Apple-tab-span" style="white-space:pre"><br /></span></div><div>Yilbasi gecesi butun dudullu be umraniye ve avrupa yakasinda metrobusun ulastigi tum ucra semtler senede bir kere bir gece de biz icelim ve kalabalikta oramizi buramizi milletin orasina burasina surtelim diyen ergenler 31 aralikta sokaklara akmisken, 1 Ocak cok daha iyi bir yilbasi kutlama alternatifi olarak kabul edilebilir. Mesela bu aksam Babylon'da yeni yilin ilk partisi Naim Dilmener ve Sarp Dakni ile eski 45likler var ustelik konuk sanatcida cici kizlardan bi tanesi, en cicisi...hala da devam ediyor kosun:)</div><div><br /></div><div>ARALIK AYINDA HERHANGI BIR GECE</div><div><br /></div><div>Aralik ayi icerisinde hesaplamadan sevdiginiz arkadaslarinizla biraraya geldiginiz keyifli bir gecede tesaduf eseri 11.58'de falan saate baktiysaniz, bekleyin be baslayin 10 dan geriye saymaya, hazir toplanilmis ve icilmis, yeni yil kutlamasida aradan cikmis olsun...bardakilerin bakislarinin bir muddet sonra sevimli ve anlayisli bir hal aldigini goreceksiniz, en fazla deli derler...Emin olun keyifli olacak, yakin cevremde deneyenler tarafindan tescillenmistir...</div><div><br /></div><div>Eeeee boynuzu kulagi yok 31 aralik gecesinin, onunde arkasinda tatil havasinda hissettirecek uzun tatil gunleride yok...sabah ise git oglen cik gece yilbasini kutlicam diye ic sonra yine isssssss....Olmaz ole yeni yil kutlamasi, adetler degismeli...Zaten senede haddinden fazla sonunu hatirlamadigimiz ya da bilincli bir sekilde sonlandirmadigimiz geceler oluyor, yilbasinin onlardan nesi fazla ki</div><div><br /></div><div><br /></div>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-66188535757224938032010-12-30T23:58:00.003+02:002010-12-31T00:02:14.159+02:00Deniz Otobusu ve Kanal 24<p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Deniz Otobusu ve Kanal 24<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Deniz otobusunun 6.50 TL olmasiyla birlikte bircogumuzun hayatinda bir luks haline donustu ulasim araci olarak. Ben mesela, haftada bir gun kendimi simartmak icin deniz otobusune biniyorum artik, spa gibi bisey yani. Acikcasi deniz otobusune bindigim gunlerde de paramin tam karsiligi olan konforu almayi umuyorum. Nedir mi bunlar?<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Tum cep telefonlarinin kapanmasi ya da en azindan kapanmis gibi yapilip sessize alinmasi, <o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Kutuphane gibi bir sessizlik, sabah 8.00’de kimsenin sirket dedokodularini, dun aksam sevgilisiyle kavgasini ya da izledigi dizinin ozetini dinlemek istemiyorum<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Deniz otobusunde hic bir tanidikla karsilasmak istemiyorum, karsilasirsamda kibarca selam verip en arkalarda uyuyabilecegim bir koseye cekilmek istiyorum<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Klimalarin kisin 45 dereceye yazin ise 3 dereceye ayarlanmasini istemiyorum, oda sicakligi sabit tutulmali<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Sanki 14 gunluk bir karayip adalari crouiseuna cikiyormusum gibi 10 dakika suren anonslari istemiyorum, alti ustu 20 dakika yol gidicez, hem turkce hem ingilizce, yok guverteye cikmayin yok camdan bakmayin yok bagajlarinizi gorevlilerin gosterdigi yerlere birakmaya onem gosterin??? Ne gorevlisi, ne bagaji, ne guvertesi????<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Stajyer ogrencilerin test suruslerine denk gelmek istemiyorum, 20 dakikada kabatasa gidip 10 dakikada yanasmaya calismak beni cildirtiyo<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Kanal 24’un yasaklanmasini istiyorum…<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Evet en cok bunu istiyorum, kanal 24’te her sabah Doktorum isimli(sanirim) bir program var ve sabahin o saati icin oldukca igrenc konular secip o saatte olduguna inanamadigim bir program yapiyorlar<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Sabah tam uykuya dalmayi hayal ederken sole bi sesle irkiliyorum: Eveeet bugun yayinimiza Prof Dr Hasan Bey konuk olacak ve makatta cikan kalin bagirsak problemleri ve makat sarkmasi uzerine cok keyifli bir sohpet yapacagiz…Hasan Bey sanirim bu problem en cok kakamizi yaparken yogun kanama ve makat kasinmasi belirtileri ile ortaya cikiyor dogru muyum????<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Neeeeeeeee, sabah saatin 8.00’i ne diyosunuz?? Bir de canli yayina telefonla katiliyorlar “ Evet ismini vemek istemeyen bir seyircimiz var buyrun, ….Merhaba hasan Bey,<span style="mso-spacerun:yes"> </span>benim kocamin makati ….: diye giden bi muhabbet <o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Lutfen, sabahlari sakin sakin uyumamiza izin verin<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Aksamlari da ayri dert tabi, is cikisi offf deniz otobusunde uyuruz diyorum bi bakiyorum Tayyip Erdogan tukurukleri ekranlari asip bize ulasarak halka boguruyor yurdun bir koyunden….<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">Tek Yon 6.50 Tl vererek bu muameleyi haketmiyoruz, Eyy toplu tasima araclarinin en pahalisi, lutfen bize spa konforunu sagla…<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US"><o:p> </o:p></span></p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-60969002864618092162010-12-26T23:56:00.005+02:002010-12-27T00:52:56.524+02:00Sene Sonu Günlük Yapılacaklar Listem<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TRe7HZhirTI/AAAAAAAABjw/bRbgnnTFDCc/s1600/to-do-list-nothing.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 301px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TRe7HZhirTI/AAAAAAAABjw/bRbgnnTFDCc/s400/to-do-list-nothing.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5555114401169845554" /></a><br /><p class="MsoNormal">Yeni yıldan önceki son haftasonu, hem de ay sonu...Yani evde oturmak ve iyice dinlenmek için en ideal haftası yılın. Biraz mecburiyetten biraz ihtiyaçtan. Ama ben de tam öyle yaptım işte. Cumartesi sahilde 45 dakikalık bir yürüyüş yaptım, Pazar günü ise sadece DVD almaya gitmek için evden çıktım. </p> <p class="MsoNormal">Her sene sonunda olduğu gibi ufak tefek yeni yıl planları yaptım...Daha az sıgara iç, spora git, kendine daha kaliteli zaman ayır falan. Ama böyle genel şeyler yazınca ve yapınca uygulaması kolay olmuyor. Ben de küçük listelerle başladım. Günlük planlar yap...Duş al, her 2 sıgaradan bir tanesini iç. Film izle, Tweeter da boş boş refresh yapma, her tweetini mod konseyine yollama, haftada en az bir kere bloguna bir şeyler yaz...</p> <p class="MsoNormal">Ben de ilk başta biraz zorlama da olsa uygulamaya başladım. Duş aldım<span style="font-family:Wingdings;mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin;mso-hansi-font-family:Calibri;mso-hansi-theme-font: minor-latin;mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings"><span style="mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings">J</span></span> DVD aldım ve hepsini izledim, Film izlerken laptopı kapatıp sosyal mecralardan uzaklastım, şimdide en azından iki satırda olsa başlangıç olsun diye bloguma bişeyler yazıyorum...</p> <p class="MsoNormal">Haftasonu 4 tane film izledim. Sırasıyla;</p> <p class="MsoNormal">New York’ta Beş Minare: Bu film için büyük savaş vermiştim. Görüntüler güzel, hemen eleştirmeyin, yavaş yavaş olacak, Türkler de güzel filmler çekecek demiştim. Öncelikle hepinizden özür dileyerek başlamak isterim. Ama izlediğim en başarısız filmlerden biriydi...Haluk Bilginer bile filmi kurtaramamış malesef. Mahsun ve Mustafa..aman allahım diyorum. Ama haala ümidim var. Şimdi de dizilere sardım. Muhteşem Yüzyıl, Hani şu Süleyman ve Hürrem Sultanı anlatan dizi...bence çok iyi olacak<span style="font-family:Wingdings; mso-ascii-font-family:Calibri;mso-ascii-theme-font:minor-latin;mso-hansi-font-family: Calibri;mso-hansi-theme-font:minor-latin;mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family: Wingdings"><span style="mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings">J</span></span> </p> <p class="MsoNormal">The Town / Hırsızlar Şehri: Rebecca Hall’u çok severim ağlak suratına rağmen, Ben Affleck’ide pek sevmem. Ama film bu hafta sonu izlediğim en iyi filmdi..Hazır yeni vizyona girmişken ve ortalıkta vizyona giren pek iyi film yokken tavsiye edilir.</p> <p class="MsoNormal">Rabbit Hole / Tavşan Deliği: Küçükken Dangerous Mind filmiyle birlikte Michelle Pfeiffer’a aşık olmuştum, konusuna bakmadan onun oynadığı her filmi izlerdim..Hala da izlerim. Nichole Kidman’da benim için yeni Michelle Pfeiffer oldu, oynadıgı filmler %90 harika. Hem de Nichole Kidman yazmak Michelle Pfeiffer yazmaktan çok daha kolay.</p> <p class="MsoNormal">The Last Exorcism/Son Ayin: IMDB’de 5.7 oldugunu bile bile izledim. Tam bir deli saçması, Bu Şeytan serisinde her zaman bir iki sahnede geriliyorum ama bu en en başarısız olandı. Kaçının...</p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p class="MsoNormal">Eveet yatmadan önce işe değil ama kendime dair to do listeme bir göz atıp çılgın bir pazartesiye doğru yatıyorum </p><p class="MsoNormal">Yatmadan önce biraz kitap oku. </p><p class="MsoNormal">Pazartesi gecesi kusacak kadar sarhoş olma, şirket yemeğinden alnının akıyla çık, unutma ki Salı’da iş günü ve iş sonrası önemli bir dersin var.</p> <p class="MsoListParagraphCxSpMiddle"><span style="font-family:Wingdings; mso-ascii-font-family:Calibri;mso-ascii-theme-font:minor-latin;mso-hansi-font-family: Calibri;mso-hansi-theme-font:minor-latin;mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family: Wingdings"><span style="mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings">J</span></span></p> <p class="MsoListParagraphCxSpLast"><o:p> </o:p></p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-21014081066197798622010-11-01T22:08:00.007+02:002010-11-01T22:09:47.031+02:00Meet Levent DokuzerKendimi anlatmama hic gerek yok sanirim...Ben bir ENTP'yim<div><br /></div><div>Iste bendeniz...kisilik test sonuclarima gore...meet levent dokuzer</div><div><br /></div><div><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >As an ENTP, your primary mode of living is focused externally, where you take things in primarily via your intuition. Your secondary mode is internal, where you deal with things rationally and logically.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >With Extraverted Intuition dominating their personality, the ENTP's primary interest in life is understanding the world that they live in. They are constantly absorbing ideas and images about the situations they are presented in their lives. Using their intuition to process this information, they are usually extremely quick and accurate in their ability to size up a situation. With the exception of their ENFP cousin, the ENTP has a deeper understanding of their environment than any of the other types.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >This ability to intuitively understand people and situations puts the ENTP at a distinct advantage in their lives. They generally understand things quickly and with great depth. Accordingly, they are quite flexible and adapt well to a wide range of tasks. They are good at most anything that interests them. As they grow and further develop their intuitive abilities and insights, they become very aware of possibilities, and this makes them quite resourceful when solving problems.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >ENTPs are idea people. Their perceptive abilities cause them to see possibilities everywhere. They get excited and enthusiastic about their ideas, and are able to spread their enthusiasm to others. In this way, they get the support that they need to fulfill their visions.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >ENTPs are less interested in developing plans of actions or making decisions than they are in generating possibilities and ideas. Following through on the implementation of an idea is usually a chore to the ENTP. For some ENTPs, this results in the habit of never finishing what they start. The ENTP who has not developed their Thinking process will have problems with jumping enthusiastically from idea to idea, without following through on their plans. The ENTP needs to take care to think through their ideas fully in order to take advantage of them.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >The ENTP's auxiliary process of Introverted Thinking drives their decision making process. Although the ENTP is more interested in absorbing information than in making decisions, they are quite rational and logical in reaching conclusions. When they apply Thinking to their Intuitive perceptions, the outcome can be very powerful indeed. A well-developed ENTP is extremely visionary, inventive, and enterprising.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >ENTPs are fluent conversationalists, mentally quick, and enjoy verbal sparring with others. They love to debate issues, and may even switch sides sometimes just for the love of the debate. When they express their underlying principles, however, they may feel awkward and speak abruptly and intensely.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >The ENTP personality type is sometimes referred to the "Lawyer" type. The ENTP "lawyer" quickly and accurately understands a situation, and objectively and logically acts upon the situation. Their Thinking side makes their actions and decisions based on an objective list of rules or laws. If the ENTP was defending someone who had actually committed a crime, they are likely to take advantage of quirks in the law that will get their client off the hook. If they were to actually win the case, they would see their actions as completely fair and proper to the situation, because their actions were lawful. The guilt or innocence of their client would not be as relevant. If this type of reasoning goes uncompletely unchecked by the ENTP, it could result in a character that is perceived by others as unethical or even dishonest. The ENTP, who does not naturally consider the more personal or human element in decision making, should take care to notice the subjective, personal side of situations. This is a potential problem are for ENTPs. Although their logical abilities lend strength and purpose to the ENTP, they may also isolate them from their feelings and from other people.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >The least developed area for the ENTP is the Sensing-Feeling arena. If the Sensing areas are neglected, the ENTP may tend to not take care of details in their life. If the Feeling part of themself is neglected, the ENTP may not value other people's input enough, or may become overly harsh and aggressive.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >Under stress, the ENTP may lose their ability to generate possibilities, and become obsessed with minor details. These details may seem to be extremely important to the ENTP, but in reality are usually not important to the big picture.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >In general, ENTPs are upbeat visionaries. They highly value knowledge, and spend much of their lives seeking a higher understanding. They live in the world of possibilities, and become excited about concepts, challenges and difficulties. When presented with a problem, they're good at improvising and quickly come up with a creative solution. Creative, clever, curious, and theoretical, ENTPs have a broad range of possibilities in their lives.</span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span ><b><i>Jungian functional preference ordering for ENTP:</i></b></span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span >Dominant: Extraverted Intuition<br />Auxiliary: Introverted Thinking<br />Tertiary: Extraverted Feeling<br />Inferior: Introverted Sensing<br /></span></p><p style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span ></span></p><center style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; "><span ><img src="http://www.personalitypage.com/art/SPECTRUM.gif" width="442" height="1" border="0" /></span></center></div>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-42308841791086076592010-10-28T22:34:00.006+02:002010-10-28T22:42:02.301+02:00Erkek Güzellik ve Bakım Salonu geldi mahallemize<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TMnf__eZ17I/AAAAAAAABjk/6v73cCuHb9w/s1600/black-emo-boy-hair-7.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 300px; height: 400px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TMnf__eZ17I/AAAAAAAABjk/6v73cCuHb9w/s400/black-emo-boy-hair-7.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5533199907665074098" /></a><br /><p class="MsoNormal">Suburblerde yaşamanın bazı avantajları vardır. Hatta say say bitmez belki ama saymicam çünkü uzak ve suburbleri sevmiyorum. Ama suburblerde berberler ( yeni yeni kendilerini erkek güzellik ve bakım salonları olarak adlandırmaya basladılar) çok ucuzdur. </p> <p class="MsoNormal">Mahallemizde yeni bir erkek güzellik ve bakım salonu açıldı, hemen mahallenın kartal yuvası saç modelli genç delikanlıları dolustu içeri, bende geri kalmadım tabi çakma Tiga saçlarımla. Mahalleye solaryum, masaj, epilasyon, ağda, manikur, pedikür geldi...Erkek için, erkeklere özel...</p> <p class="MsoNormal">Sokakta gördüğün bıçkın, yan baktıgında üstüne saldıran delikanlılar yanyana dizilmis kaş aralarında ağda, saçlarını alına doğru simetrik üçgen kestirip arkalarını dikleştirme sevdasında 6 lı ganyan muhabbeti yapıyorlar. Müthiş...</p> <p class="MsoNormal">Çalışan arkadaşlar birbirinden iyi tatlı çocuklar, blogumdan ömür boyu haberdar olacaklarını sanmıyorum ama yinede olurda okurlarsa aman yanlıs anlamasınlar hepsini çok sevdim, Türkçelerini anladıgım kadarıyla hoşsohbette çocuklar. </p> <p class="MsoNormal">Zemin dublexi olan erkek güzellik ve bakım salonunda ( ne sandınız 2 katlı tabi) alt kat masaj ve epilasyon, üst kat solaryun, berber, ağda manikür pedikur...</p> <p class="MsoNormal">Valla az buz masaj yaptırmadım hayatrımda, 50 TL ye yaptırdıgım bu yaklasık 1.5 saatlik full body hot stone dermişim<span style="font-family:Wingdings;mso-ascii-font-family:Calibri;mso-ascii-theme-font: minor-latin;mso-hansi-font-family:Calibri;mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings"><span style="mso-char-type: symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings">J</span></span> 1.5 saatlik tüm vucut masaj ilk 3’e girer...Merak etmeyin çocuk spor akademisinden mezun ve 3 farklı tarzda masaj sertifikasıda duvarda asılı....</p> <p class="MsoNormal">Masajın ardından hemen epilasyon için fiyat aldım, 8 garip erkeğin arasında çalışan güzelce bir kızın önünde kısmi soyunduktan sonra ...vallahi tüyzüz kalana kadar 600 tl gibi komik bir fiyat aldım yine</p> <p class="MsoNormal">Yukarı kata geçtim ve mahalleliler arasında ki yerimi aldım...13. senemde henüz mahallede merhaba dediğim sahıs olmamasına rağmen sima olarak birbirimizi tanıyor ve yolda sokakta markette dürümcüde karşılaşıyorduk elbet. Tarz olarak biraz farklıyıdk. Ama olsun. </p> <p class="MsoNormal">Sanırım mahallenin futbol oynamaktan kan ter içnide kalmış harbi delikanlıları birbirlerini kaş aralarında ağda ve ayak parmaklarına manikür yaptırırken gördüklerinde, bir utanc ve yadırgama duygusu almıs olsa gerekki ortamı, erkek güzellik ve bakım merkezinde pekte çıt çıkmıyordu. </p> <p class="MsoNormal">Saçlar dedi nasıl olsun abi??? Anlatmaya başladım, kenarları kısa, ama çok hat kalmasın, arkalar natürel sağa doğru tarıyorum sağa dogru uzun kalacak....Oooo dedi güzel model bak ben şimdi nasıl yapıcam. Korktum... Nasıl yapıcan? Umarım dediğim gibi yapıcan...</p> <p class="MsoNormal">Yine tipe göre yargılamak değil tabide, bu berber abiler bi anda Kırık makas yada yamuk tarak neydi o, kesilmezlermi mahallede, Hoop derken saç bitti saç bakımı bakım bitti burun kılları orda sakal kaş derken...Tanrım beni bastan yarat programından çıkmış gibi ben ve mahallenin diğer delikanlıları, kimimiz yeni saç modellerimizle, kimimiz manikür pedükürlü uzluvlarımızla kimimiz de lazer epilasyonlu koltuk altlarımızla erkek güzellik ve bakım salonunu terkettik. Solaryum makinası henüz hizmete girmemişti, yoksa emin olun bronzda çıkardık mahallede ordan.</p> <p class="MsoNormal">Total ödediğim para mı? Masaj dahil 75 TL</p> <p class="MsoNormal">Suburbleri bazen seviyorum ama çok uzaklar...</p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-42672757404070209392010-10-17T12:06:00.004+02:002010-10-17T12:26:04.585+02:00Genel Bir Sorun Var, Gelen Bir Sorum Var (+18)<p class="MsoNormal">Yeni jenerasyonda ki mutsuzlugun temel sebebinin Televizyon dizi ve programları olduguna karar verdim. Gerçi benden önce buna karar verilmiş, uzman görüşleri bildirilmiş, çeşitli makaleler yazılmış olabilir ama benim açım biraz daha farklı sanırım.</p> <p class="MsoNormal">İlişkilerimiz yürümüyor, iş hayatımız çalkantılı, beklentilerimiz yüksek, sex hayatımız kötü ( ya da her zaman daha iyisi olabilir), ya çok kilo alıyoruz ya çok kilo veriyoruz, yani bir şekilde mutlu olsakta tam tatmin olamıyoruz...</p> <p class="MsoNormal">Buna sebep olan başlıca bir kaç programdan örnekler vermek istiyorum. </p> <p class="MsoNormal">Yollarda çok vaktik kaybettiğim için haftasonu çok cezbedici bir teklif gelmedikçe kendime sokağa çıkma yasağı koyan bendeniz, bol bol dizi, yarışma vs izlemeye başladım. E tabi bunları izlerken, çay kahve cips bira şarap fındık fıstık ve yemek sepetinin sundugu sonsuz seçenekler bolca masama meze oldu. Ilk tatminsizliğim de burada başladı. Ben elimde koca bir ruffles’ı bira eşliğinde mideme indirirken True Blood’da ki Alexander Skarsgrad, namı diğer Eric Northman çırılçıplak ortalıkta gezinmeye başladı. Bense hemen akabinde internetten spor salonları ve yağ sokucu hapların fiyatlarına bakmaya başladım. Keza bir Eric olabilmek için artık çok yaşlıydım... Acaba biraz V alma sansım olsaydı göbeğimde 6 değil 3 tane ( 2 üstte bir altta yeter) çıkarmıydı, saçlarım gürleşir boyum uzar mıydı ? Birazcık V için neler vermezdim<span style="font-family:Wingdings;mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin;mso-hansi-font-family:Calibri;mso-hansi-theme-font: minor-latin;mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings"><span style="mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings">J</span></span></p> <p class="MsoNormal">Tüm dizilerde herkes çok havalı ofisterde değişik plazalarda kocaman masa ve son teknoloji aletleriyle über güzel ve yakışıklı çalışırken ve birbirlerine inanılmaz zekice laflar sokarak alaşşağı ederken, en kritik durumlarda en pratik çözümleri sadece 3 saniyede bulabiliyorlardı. Sorunun cevabı hep tam gözlerinini önümde duran dosyada, resimde, ya da kalemlikte oluyordu. Dediğim gibi tam 3 saniyede onu farkedip kafalarında o anda söylenebilecek en harika cumleyi kurabiliyor ve sonrada havalı havalı yürüyerek tamda ofisin ortasında duran devasa asansöre binerek otoparka inip son model arabalarına binip uzaklaşıyorlardı... Masamda daimi duran tuvaletkağıdı rulosunu, hiç durmadan akan ve silmekten kabuk tutmuş burnumu ve ama bu logo daha büyük olmalıydı tadında geçen ofis hayatımı düşününce evet mutluydum ama bir CSI New York ajanı kadar tatmin değildim. </p> <p class="MsoNormal">Sevgililerimiz ya da sex partnerlerimiz her ne şekilde ilişkilerimizi yürütüyorsak, yeterli miydi? Aradıgımız insanlar onlar mıydı? Ya da onların aradığı insan biz miydik? Duygusal ilişkiniz olan kişi sizden su cümleyi bekliyor olabilir. Sevdiğimi geri almak için gerekirse Tüm Roma halkını öldürürüm...10,100,hatta 1000lerce kişiyi. Sizden Andy Withfild yani Spartacus kadar sadık ve cesur, gözü kara olmanızı bekiyor olabilir, çukurlarda ölüm savaşları vermeniz gerekiyor olabilir ( Yalnızca bir kişi canlı çıkacak). Bu güne kadar bir tek seni sevdim, ve sen öldükten sonrada sonsuza dek seni seveceğim gibi sadece dizilerde duyabileceğimiz cümleleri sarfetmenizi istiyor olabilir. Ama hepimiz diğer haftasonu gittiğimiz bir başka partide tanıstıgımız bir diğer kişiyle hop yatağa girebiliriz gerçek hayatta...</p> <p class="MsoNormal">Konu sexe gelince burda da aynı sorun çıkıyor karşımıza, One night standiniz için kutudan çıkan surpriz bakalım yeteri kadar tatmin edici mi? Partnerinizin beklentisi bir Gladyatör. Ama bakalım sizdeki takımlar Manu Bennett yani Spartacusun baş düşmanı Crixus’unkiyle karşılaştırıldıgında yeterli mi? Ya da partneriniz Nip Tuck’tan tanıdıgımız (Kimber) Kelly Carlson kadar hayatta ve yatakta iyi mi...surprizlere ve kalabalık fantazilere açık mı? Ayrıca bu dizilerde çekilen sex sahneleri gerçek hayatta öle olmayabiliyor unutmayın... Yani Bill Compton’un fermuarını açtıktan sonra Sookie Stackhouse’a giriş yapması arasında geçen 2 saniyelik süre gerçek hayatta yeterli değil. Evde denemeyin . Tabi bu Sookie içinde iyi bir imaj değil, İş perilere gelince farklı oluyorsa bilemem ( ups 3. Sezonu izlemeyenler varmıydı <span style="font-family:Wingdings;mso-ascii-font-family:Calibri;mso-ascii-theme-font: minor-latin;mso-hansi-font-family:Calibri;mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-char-type:symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings"><span style="mso-char-type: symbol;mso-symbol-font-family:Wingdings">J</span></span>)) ) </p> <p class="MsoNormal">İşte tüm bunların sonucunda nihai muhteşem bir televizyon prgramına geliyoruz. Sınırları zorlayan mantalite, Ultimate saçmalık...TEMPTATION ISLAND , günaha teşvik etme, cazibe adası...</p> <p class="MsoNormal">Tüm bu anlattıgım sebeplerden dolayı mutsuz oldugunu hayatlarında bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünen ve başarılı bir castingle seçilmiş gençler (çiftler, senaryoya göre) dünyada bir cennet köşesine gönderiliyorlar. Kızlar bir resortta erkekler ayrı bir restortta kalıyorlar. <span style="mso-spacerun:yes"> </span>Kızlarımız ve Erkeklerimiz kendi cast sevgililerinden uzak bu porn starlarla geçirdikleri 2 hafta sonucunda yasadıklarından ders alarak bir sınava giriyor, bir deneyim yasıyor ve olgunlasıyorlar ( sunucu öle dedi) ve final haftası geldiğinde bir seçim yapıyorlar. ( yani birbirlerinini sevgilileriyle takılıyorlar bildiğiniz ) . Ya da adada yasadıkları bu zevk ve cazibenin peşinden giderek sevgililerini terk edip adadan bir başlarına ayrılıyor ya da ağlayarak birbirlerine sarılıp mutlu messut yaşamaya devam ediyorlar. </p> <p class="MsoNormal">Tam bu yazıyı yazmadan önce final bölümünü isledim bu muhteşem yarısmada geçen konusmalar ise şu tarzda. Çift olan kız ve erkek bir araya getirilip 2 haftada neler yasadıklarını birbirlerine anlatmak zorunda bırktırılıyorlar. Kız ( jane) diyor ki: Tom’u ( sevgilisi) videoda hamakta başka bir kızla sevişirken gördüğümde bende kendimi özgür bırakmaya karar verdim ve bir başka erkekle yakınlaştım, hayatımın şüphesiz en muhtesem gecesini yasadım, sonra Tom geliyor. 6 kızla öpüştüm 2 kızla yattım 1 kızla duygusal bağ kurdum ve anladım ki seni seviyormusum. Ağlayıp sarılıp evlerine dönüyorlar. Program bitince gerçek hayat hikayesi olduguna inanalım diye bi takım alt yazılar geçiyor. Tom ve Jane yarışmadan sonra Los Angles'taki evlerine döndüler ve 2 hafta evden çıkmadılar, birbirlerini yeniden keşfettiler ( naaptılarsa keşif için ) şimdi birbirlerine eskisinden çok daha aşık yasamaya devam ediyorlar ( kıstas ne? )</p> <p class="MsoNormal">Ahlakçı ya da ahlaksız oldugumdan değil, biliyorsunuz</p> <p class="MsoNormal">Çok ta mutluyum ama tam tatmin olmak için gerekli maddelere gelince</p> <p class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="text-indent:-18.0pt;mso-list:l0 level1 lfo1"><span style="mso-ascii-font-family:Calibri;mso-fareast-font-family:Calibri; mso-hansi-font-family:Calibri;mso-bidi-font-family:Calibri"><span style="mso-list:Ignore">-<span style="font:7.0pt "Times New Roman""> </span></span></span>Eric Northman gibi karın kasları istiyorum ( ve arada extra güç için bir şişe V, o zaman bu Bill-Sookie zamanlamasına erişebilirim)</p> <p class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="text-indent:-18.0pt;mso-list:l0 level1 lfo1"><span style="mso-ascii-font-family:Calibri;mso-fareast-font-family:Calibri; mso-hansi-font-family:Calibri;mso-bidi-font-family:Calibri"><span style="mso-list:Ignore">-<span style="font:7.0pt "Times New Roman""> </span></span></span>Crixus’inki ile eş değer alt takımlara ihtiyaç var. ( yanlış anlaşılmasın )</p> <p class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="text-indent:-18.0pt;mso-list:l0 level1 lfo1"><span style="mso-ascii-font-family:Calibri;mso-fareast-font-family:Calibri; mso-hansi-font-family:Calibri;mso-bidi-font-family:Calibri"><span style="mso-list:Ignore">-<span style="font:7.0pt "Times New Roman""> </span></span></span>Benim için Kafdağını aşacak bir sevgili</p> <p class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="text-indent:-18.0pt;mso-list:l0 level1 lfo1"><span style="mso-ascii-font-family:Calibri;mso-fareast-font-family:Calibri; mso-hansi-font-family:Calibri;mso-bidi-font-family:Calibri"><span style="mso-list:Ignore">-<span style="font:7.0pt "Times New Roman""> </span></span></span>Ofisteki masamın tam yanından sokağa inen bir asansör</p> <p class="MsoListParagraphCxSpLast" style="text-indent:-18.0pt;mso-list:l0 level1 lfo1"><span style="mso-ascii-font-family:Calibri;mso-fareast-font-family:Calibri; mso-hansi-font-family:Calibri;mso-bidi-font-family:Calibri"><span style="mso-list:Ignore">-<span style="font:7.0pt "Times New Roman""> </span></span></span>Senede bir kere temptation adasında 1 hafta geçirmek</p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p class="MsoNormal"><o:p> Sevgiler...Mutlu ve Tatmin olmanız dileği ile, Ben Dexter'a geçiyorum...</o:p></p><p class="MsoNormal"><o:p><br /></o:p></p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-71246628155838472732010-10-09T12:07:00.003+02:002010-10-09T12:12:24.492+02:00Ve Şevin Yeni Bir Kayık Aldı...<p class="MsoNormal"><br /></p> <p class="MsoNormal">Hiç bir şey yapmak istemediğim, havanın daha sabah 10:00’da kör karanlık oldugu çok yağmurlu bir Cuma günü, bu yağmurda iş çıkısı eve nasıl dönerim planları yapıyordum.<span style="mso-spacerun:yes"> </span>Ki daha önceki yazımda yazdıgım gibi ben “sağlam” plan yaparım. Eve dönmek için tüm kordinatları belirlemiş hazır ve nazır 18:30 gonklarının çalmasını bekliyordum. </p> <p class="MsoNormal">Şevin aradı...Ne zamandır aramazdı, ne zamandır görüşmemiştik. Filmekimi galasına “ Somewhere” için fazla biletim var hadi gidelim dedi. Filmin biletleri baya önce tükenmişti, teklif cazipti ama yeterli değildi. Hayır dedim, plan yaptım eve dönücem. “ Arabayla geliyorum çıkışta karşıya beraber döneriz” dedi.<span style="mso-spacerun:yes"> </span>Gün içinde Ceza konserine gitme planları yaptıgımdan ama hava bok gibi oldugundan fikrimi değiştirip eve dönmeye karar verdiğimden sordum. Filmden sonra Ceza konserine gidersek ok dedim.</p> <p class="MsoNormal">Tüm planlar değişti ve Şevin’le iş çıkışı bulusup bizim ofisin altında açılan ve henüz uğramadıysanız hemen gelip takılmanız gereken harika Nublu’ya geldik. İşten bir kaç arkadaş ve yeni tanısıp sanki hep tanıyormuşum gibi çok sevdiğim Dilara ile takıldık muhabbet etiik biraz içtik ve film saati yaklaşmaya başladıgında yola koyulduk. </p> <p class="MsoNormal">Çok yağmur yağıyordu ama yağsın, yağmur yağıyo hava soğuk diye evde tüm kış oturacak halimiz yoktu ya, şeker miyiz eriyeceğiz dedik şemsiyemizi açıp yürümeye devam ettik. Galatasaray lisesinin önüne geldiğimizde ise ciddi bir fırtına koptu ve bizimki dahil bir çok şemsiye Hande Ataizi’nin Asmalımescit'te gazetecilere açtıgı savas sonucunda aldıgı hali aldı. Islandık biraz ama varmıştık. Şemsiyeyide Sefahathane'de bahşiş olarak bıraktık. </p> <p class="MsoNormal">Film güzeldi ama o kadar...Havaysa kötüydü, hem de çok kötü. Sokakta satılan ve herkesin evinde en az 5 tane olan 5 TL lik semsiyelerden 5’lercesi <span style="mso-spacerun:yes"> </span>kırılmıs ve dönmüş hallerde yerlerdeydi, İstiklal caddesinin her noktasında yere atılmış semsiyeler vardı. Sanki biz film izlerken dışarıda şemsiyeler arasında bir hastalık virüs yayılmış ve tüm şemsiyeler ölmüştü. </p> <p class="MsoNormal">Kenardan kenardan Babylon’a ulaştık, yine ıslanmıştık ama azimli minik rapstarlardık. Kanadımı kırdılar ucamadım anne savasa soktular kosturdum kalbini açamayan herkesin aklına eğriyi doğruyu ben soktum sonbaharda dökülen yapraktım ilkbaharda geri geldim ben aileme dostuma selamlar olsun gökkusağındaki bir rengim ben diye iki şarkı söyleyip tekrar yola koyulduk. Ama bu sefer en beteriydi...Dısarıdaki yağmur kötü çekilen türk filmlerinde hortumla su dökme sahnelerinin eline su döker cinstendi. </p> <p class="MsoNormal">Arabaya ulaştıgımızda pantalonu cıkartıp arka koltuga asacak cinstendik...Ama ahlaklı insanlar olarak donla arabada oturmamayı seçtik ve montları cıkartmakla yetindik...O anda aklıma geldi, Şevin yeni araba almıştı ama ehliyeti ne zaman almıştı? Ne zamandır trafikteydi? </p> <p class="MsoNormal">Sadece 6 gün. Ve ilk karşıya geçisi arabası ile. </p> <p class="MsoNormal">Tanrı Şevin’i sınıyor ve ona ilk haftasında tüm kötü hava şartları ve doğal afetlerden bir seviye tespit sınavı yapıyordu. Görüş alanının 30 cm oldugu bir havada köprü yoluna ilrlerken 40-50 cm suya gömülmüş yollarda çılgın minubus söförleri arasında sileceklerin kifayetsiz kaldıgı bir yolculuk yaparken gülme krizimiz başlamıştı.</p> <p class="MsoNormal">Bir yandan yağmur bir yandan yandaki arabaların fıskırttıgı sular ve göllerin içinde geçme çabalarımızla Şevin’in yeni kayığı ilk testinden başarı ile geçmiş bizde ıslak ama messut sekilde evlerimize varmıştık...</p> <p class="MsoNormal">Hastalanmamak için mücadele veren bendeniz ise sabah haberlerinde Cumartesi Cuma'dan da beter olacak manşetini duyunca bu günü evde oturup internette ve film izleyerek geçirmeye karar verdim.</p> <p class="MsoNormal">Şevin bir sonraki buluşmayı kar fırtınasından araç tekerlek zincirlerimiz olmadan yapalım ne dersin?</p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-69583785906474015212010-09-29T20:54:00.003+03:002010-09-29T21:20:48.116+03:00O Artik Bir Yuva Ariyor<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TKN_NVB13-I/AAAAAAAABjc/z_qk_qJpc_0/s1600/IMAG0311.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 300px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TKN_NVB13-I/AAAAAAAABjc/z_qk_qJpc_0/s400/IMAG0311.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5522397435046256610" /></a><br />Minik Levo sadece 26 yasinda. Soyu Arnavutluk hatta Selanik'e dayaniyor, kirma diyebiliriz. <div>Su an Kartal'da yasiyor, iyi bakiliyor fakat minik Levo Avrupa yakasinda bir yuva ariyor.</div><div><br /></div><div>Asilari yapildi fakat alerjisi var. Acilen' Ona bakabilecek, temiz, duzenli bir oda ya da studyo daire araniyor. </div><div><br /></div><div>Tatli mi tatli Levo'yu sokaklarda tek basina evine donmeye calisirken bulduk, biraz gucsuz kalmis yolda cok vakit ve enerji sarfettigi icin. </div><div><br /></div><div>Tuvalet terbiyesi var, insanlara alisik ve oyuncu. </div><div>Turkce ve Ingilizce komutlara cevap verebiliyor</div><div>Minik Levo'ya alana yaninda ilk bir ay yetecek kadar mamasinida veriyoruz. Sonra kendi basinin cagresine bakar o.</div><div><br /></div><div>Lutfen tum yakinlariniza ve ilgilenebilecek kisilere veya emlakcilara duyurun. </div><div><br /></div><div><br /><div><br /></div></div>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-55621755424680475362010-09-26T21:30:00.002+03:002010-09-26T21:34:44.378+03:00Çekilin Acelem Var<p class="MsoNormal">Bu yazıyı okurken bazı arkadaşlarım çok iyi anlayacaklar neler hissettiğimi ve neden yazdığımı. Ben yemek yerken, yediğim yemeğin lezzetine ve çokluğuna göre hangi aralıkta ve yemekten sonra kaç tane sigara içeceğime kadar plnalayan ve bu planımı bir an önce gerçekleştirmek için yemeği boğazıma dizecek kadar hızla yiyen biriyim. <span style="mso-spacerun:yes"> </span>Yemek önüme geldiğinde “ Off bu yemek çok güzel ben bunun üstüne 2 sigara içerim “ dediğim bile duyulmuş, tecrubeyle deneyimlenmiştir.</p> <p class="MsoNormal">Şu kahvemizi içelim de D&R’a bakalım diyip kahvemi fondip yaptıktan sonra, diğerlerinin kahvelerini bitirmesini beklemeden ayağa kalkarım, çantamı sırtıma takıp hazırolda beklerim. </p> <p class="MsoNormal">Tüm yorgunlugumun, telaşımın, aceleceliğimin tek sebebi bence bu. Kafamda kurdugum planı bir an önce gerçekleştirmek ve sonraki planıma geçmek ve emin olun ki o planlar uzuuun bir liste halinde kafamda hazırlar ve gün boyu acele etmeme yetecek kadar çoklar. Çünkü günün sonunda ise eve dönme planı var ki bu en büyük ve uzun zaman alan plan. Kaçta, hangi araçları kullanarak, ne şekilde eve döneceğimi öyle bir planlıyorumki gece dışarı çıktıgımda da keyif alarak gecemi geçiremiyorum, hep eve dönme saatim geldimi diye kontro etmekten muhabbetlere bile odaklanamıyorum. Düşünsenize ne kadar zor bir hayat benimkisi. </p> <p class="MsoNormal">Zaman zaman sabah çok işim var diye erken yattıgım bile olur benim. Aslında TV de çok güzel bir film vardır ama o anda kafamdan sunlar geçer...Bu film 2 de biter, 2 de yatarsam uykumu alamam ve sabah sersem gibi olurum, hatta başım ağrır, başım ağrıdıgı için yarın akşam üstü planladıgım diğer planlarımı yerine getiremem ve o planlar bir sonraki güne sarkar. </p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p class="MsoNormal">Çoğu zaman siz benle konusurken aslında tamda sizi dinlemediğimi farkedersiniz, ettinizde. O zamanlarda ben hep sizin konusmanız bitsede ben bir sonraki planımı gerçekleştirsem diye düşünürüm. Böyle plan plan diyince çok önemli şeyler planladıgımı düşünmeyin. Mesela sigara içmek, kahvemi tazelemek, tuvalete gitmek gibi. Sıgaramı içerken gidiyim kahve aliyim sonra çişim gelir tuvalete giderim, geldiğimde kahvemin sonuyla bir sigara daha içerim diye planladıgım bile olur</p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p class="MsoNormal">Tüm bunların sebebi çocukken annem ben doktor randevuma geç kaldım diye beni bir keresinde çok kötü patakladıgından mıdır yoksa işte sürekli bir şeyleri yetiştirmeye çalışırken geç kaldıgımdan mıdır bilinmez ama ben çok yoruldum. Bu yazıyıda hemen bitirmem lazım lünkü kahvem soğuyo bir sigara içicem ve sonra duş almam lazım saat 21.30 son kalan filmimi izlicem ve geç yatarsam yarın dinç uyanamam çok işim var..</p> <p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p> <p class="MsoNormal">Off çok yoruldum ben bi durmam sakinleşmem ve salim planlar yapmam lazım...</p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-39026916421228472422010-09-12T12:35:00.001+03:002010-09-12T12:36:51.855+03:00Toz Kenelerinin Kakalarindaki Protein<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TIyfJ1TquBI/AAAAAAAABjU/HNBVVjO2rcU/s1600/229.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 180px; height: 127px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TIyfJ1TquBI/AAAAAAAABjU/HNBVVjO2rcU/s400/229.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5515958634899224594" /></a><br /><p class="MsoNormal" style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;line-height: normal"><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font:major-latin; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";mso-hansi-theme-font:major-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman";color:black;mso-fareast-language:TR">Senelerdir sabahlari bu halde uyanmamin sebebinin toz kenelerinin kakalarinda ki protein oldugunu bildigimde neler hissettigimi dusunun! Hayatimi zehir eden, dolmuslarda rezil olmama sebep olan, yuzum gozum sis ise gitmeme neden olan tek sey toz kenelerinin kakalarindaki proteinmis. Umarim Toz kenelerininde benim kakama alerjileri vardir. <o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;line-height: normal"><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font:major-latin; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";mso-hansi-theme-font:major-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman";mso-fareast-language:TR"><o:p> </o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;line-height: normal"><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font:major-latin; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";mso-hansi-theme-font:major-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman";color:black;mso-fareast-language:TR">Buyrun sebepleri detaylari ile burda yazili iste<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;line-height: normal"><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font:major-latin; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";mso-hansi-theme-font:major-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman";color:black;mso-fareast-language:TR"><o:p> </o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;line-height: normal"><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font:major-latin; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";mso-hansi-theme-font:major-latin; mso-bidi-font-family:Tahoma;color:black;mso-fareast-language:TR">Ünlü İngiliz firması Dyson'ın İngiltere Malmesbury'deki mikrobiyoloji laboratuvarında, alerji üzerine yaptığı araştırmalarda, evde alerjiye </span><b><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font:major-latin; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";mso-hansi-theme-font:major-latin; mso-bidi-font-family:Tahoma;color:red;mso-fareast-language:TR">yol</span></b><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font:major-latin; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";mso-hansi-theme-font:major-latin; mso-bidi-font-family:Tahoma;color:black;mso-fareast-language:TR"> açan birnumaralı sebebin toz keneleri olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar, keneden kurtulmak için yapılması gerekenleri sıraladı:<br /><span style="mso-no-proof:yes"><!--[if gte vml 1]><v:shapetype id="_x0000_t75" coordsize="21600,21600" spt="75" preferrelative="t" path="m@4@5l@4@11@9@11@9@5xe" filled="f" stroked="f"> <v:stroke joinstyle="miter"> <v:formulas> <v:f eqn="if lineDrawn pixelLineWidth 0"> <v:f eqn="sum @0 1 0"> <v:f eqn="sum 0 0 @1"> <v:f eqn="prod @2 1 2"> <v:f eqn="prod @3 21600 pixelWidth"> <v:f eqn="prod @3 21600 pixelHeight"> <v:f eqn="sum @0 0 1"> <v:f eqn="prod @6 1 2"> <v:f eqn="prod @7 21600 pixelWidth"> <v:f eqn="sum @8 21600 0"> <v:f eqn="prod @7 21600 pixelHeight"> <v:f eqn="sum @10 21600 0"> </v:formulas> <v:path extrusionok="f" gradientshapeok="t" connecttype="rect"> <o:lock ext="edit" aspectratio="t"> </v:shapetype><v:shape id="Picture_x0020_1" spid="_x0000_i1029" type="#_x0000_t75" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" style="'width:6.75pt;height:6pt;"> <v:imagedata src="file:///C:\Users\KAPLUM~1\AppData\Local\Temp\msohtmlclip1\01\clip_image001.jpg" title="bullet"> </v:shape><![endif]--><img width="9" height="8" src="file:///C:/Users/KAPLUM~1/AppData/Local/Temp/msohtmlclip1/01/clip_image001.jpg" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" shapes="Picture_x0020_1" /></span> İnsanlar, günde bir grama yakın deri dökerken, bu oran geceleri iki-üç grama kadar çıkar. Bir haftada ise 28 grama yakın bir deri dökümü olur. Toz kenelerinin</span><b><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font:major-latin; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";mso-hansi-theme-font:major-latin; mso-bidi-font-family:Tahoma;color:red;mso-fareast-language:TR">besin</span></b><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font:major-latin; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";mso-hansi-theme-font:major-latin; mso-bidi-font-family:Tahoma;color:black;mso-fareast-language:TR"> kaynağı da, bu yatak, yastık ve nevresimlerde biriken deri döküntüleridir. Keneden kurtulmak için yatak örtülerinin iyi yıkanması şarttır.<br /><br /><b>ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR </b><br /><span style="mso-no-proof:yes"><!--[if gte vml 1]><v:shape id="Picture_x0020_2" spid="_x0000_i1028" type="#_x0000_t75" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" style="'width:6.75pt;height:6pt;visibility:visible;mso-wrap-style:square'"> <v:imagedata src="file:///C:\Users\KAPLUM~1\AppData\Local\Temp\msohtmlclip1\01\clip_image001.jpg" title="bullet"> </v:shape><![endif]--><img width="9" height="8" src="file:///C:/Users/KAPLUM~1/AppData/Local/Temp/msohtmlclip1/01/clip_image001.jpg" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" shapes="Picture_x0020_2" /></span> Bir çay kaşığı tozun içinde bine yakın alerjen bulunur. Astımı olan çocukların,yüzde 85'i alerjenlere karşı duyarlıdır.<br /><span style="mso-no-proof:yes"><!--[if gte vml 1]><v:shape id="Picture_x0020_3" spid="_x0000_i1027" type="#_x0000_t75" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" style="'width:6.75pt;height:6pt;visibility:visible;mso-wrap-style:square'"> <v:imagedata src="file:///C:\Users\KAPLUM~1\AppData\Local\Temp\msohtmlclip1\01\clip_image001.jpg" title="bullet"> </v:shape><![endif]--><img width="9" height="8" src="file:///C:/Users/KAPLUM~1/AppData/Local/Temp/msohtmlclip1/01/clip_image001.jpg" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" shapes="Picture_x0020_3" /></span> Dişi toz keneleri, her üç haftada bir 25 ile 30 arasında yumurta bırakır. Toz keneleri ısırmaz veya hastalık geçirmez. Fakat, dışkılarındaki protein yüzündenalerjisi olan insanlara zararı dokunur.<br /><br /><b>Elektrik süpürgesinin önemi büyük</b><br /><span style="mso-no-proof:yes"><!--[if gte vml 1]><v:shape id="Picture_x0020_4" spid="_x0000_i1026" type="#_x0000_t75" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" style="'width:6.75pt;height:6pt;visibility:visible;mso-wrap-style:square'"> <v:imagedata src="file:///C:\Users\KAPLUM~1\AppData\Local\Temp\msohtmlclip1\01\clip_image001.jpg" title="bullet"> </v:shape><![endif]--><img width="9" height="8" src="file:///C:/Users/KAPLUM~1/AppData/Local/Temp/msohtmlclip1/01/clip_image001.jpg" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" shapes="Picture_x0020_4" /></span>Toz keneleri; yatakları, tüylü </span><b><span style="font-family:"Cambria","serif"; mso-ascii-theme-font:major-latin;mso-fareast-font-family:"Times New Roman"; mso-hansi-theme-font:major-latin;mso-bidi-font-family:Tahoma;color:red; mso-fareast-language:TR">oyuncukları</span></b><span style="font-family:"Cambria","serif"; mso-ascii-theme-font:major-latin;mso-fareast-font-family:"Times New Roman"; mso-hansi-theme-font:major-latin;mso-bidi-font-family:Tahoma;color:black; mso-fareast-language:TR"> ve halıları severler. 60 derece üzeri sıcak ve soğuk hava ölmelerine neden olur.<br /><span style="mso-no-proof:yes"><!--[if gte vml 1]><v:shape id="Picture_x0020_5" spid="_x0000_i1025" type="#_x0000_t75" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" style="'width:6.75pt;height:6pt;visibility:visible;mso-wrap-style:square'"> <v:imagedata src="file:///C:\Users\KAPLUM~1\AppData\Local\Temp\msohtmlclip1\01\clip_image001.jpg" title="bullet"> </v:shape><![endif]--><img width="9" height="8" src="file:///C:/Users/KAPLUM~1/AppData/Local/Temp/msohtmlclip1/01/clip_image001.jpg" alt="http://www.sabah.com.tr/c/i/bullet.jpg" shapes="Picture_x0020_5" /></span> Elektrikli süpürgeler, toz keneleriyle savaşan en önemli cihazlar... Halıların, yatakların, kanepelerin ve perdelerintemizlenmesiyle evdeki toz kenelerinin sayısı azalır.</span><span style="font-family:"Cambria","serif"; mso-ascii-theme-font:major-latin;mso-fareast-font-family:"Times New Roman"; mso-hansi-theme-font:major-latin;mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; color:black;mso-fareast-language:TR"><o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family:"Cambria","serif";mso-ascii-theme-font: major-latin;mso-hansi-theme-font:major-latin"><o:p> </o:p></span></p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-23616938805205730122010-09-12T01:56:00.004+03:002010-09-12T02:17:04.793+03:0012 Dev Adam<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TIwN5i1sujI/AAAAAAAABjM/EdK4ZKud7AU/s1600/b18.png"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 400px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TIwN5i1sujI/AAAAAAAABjM/EdK4ZKud7AU/s400/b18.png" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5515798925877754418" /></a><br />Bugun, futbol ile kiyasladigimizda cok daha ilgili oldugum, takip edebildigim ve severek izledigim Basketbol'da yari final macini Gurkan disinda spor ile son derece alakasiz bir grupla izledik. <div>Ece, ilk iki ceyrekte (benim deyimimle "yari"... Mesela 3. yari diyebiliyorum, bu durumda bir mac 2 tam oluyor) dergi okudu. Sonlara dogru oda bizim heycanimizla kaptirip ayaklarini altina almak suretiyle bi hareketlendi.</div><div>Mac esnasinda sorulan sorular arasinda, farkli yerlerden atilinca farkli puanlamalar mi yapiliyora kadar giden absurd sorlar vardi. Hatta bir ara bir basketbol takimi 11 kisi mi 12 kisi mi diye es vererek dusunulmesi uzerine, U A Dev adam 12 dev adam cevabi verildi. </div><div>Basket faul oldugunda serbest atis(ya da vurus) basarisiz olursa atilan basketten alinan puan gerimi iade edilire kadar tartisildi. </div><div>Ama olsun, amac ve arzular ayni dogrultudaydi, heycanlanildi ve yer yer ziplanildi. Sonrasinda da hemen caddeye inilip insanlarin korna calmaktan oteye cokta gitmeyen sevinc gosterileri izlendi. </div><div>Futbol sevincini aratmayan ( e artik olsun o kadar baket takimimiz ilk defa finale cikiyor) coskulu insanlar takdir edildi. Darisi voleybol, su topu ve buz patenine isallah!!!</div><div><br /></div>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-20253674461959713352010-09-11T01:17:00.003+03:002010-09-11T01:35:25.391+03:00Yasam Dongusu<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TIqx9cw_vpI/AAAAAAAABjE/z3HUvvYYdNE/s1600/bodyworld3.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 218px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_s_UKFT0CzR0/TIqx9cw_vpI/AAAAAAAABjE/z3HUvvYYdNE/s320/bodyworld3.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5515416362920427154" /></a><br />Ne zamandir aklimizdaydi su "Yasam Dongusu" sergisine gitmek. Plastinasyon yoluyla donusturulmus 200 kusur adet bagislanmis beden (plastinasyon kelimesini bugun ogrendik ve ilk ve son defa cumle icinde kullaniyor olabiliriz). Body Worlds iceri girdiginiz anda cenin bolumu ile basliyor ve yasliliga kadar gecen surecte neler olup bittiginin ic yuzunu anlatiyor, ic yuzunu derken gercek anlamda...<br />Her bedeni incelerken ayri bir ozelligi gorme sansiniz oluyor, mesela benim en fazla zaman harcadigim kisim, uretra ve mesane bolumu oldu, benim alt takimlardaki sorunu cozmeye calistim sergide uzun uzun, keza Dr. Gunther von Hagens orada olsaydi kendisinede iki cift lafim olacakti.<br />Bu anatomik serginin en carpici kismi ise bence bir zavalli kendini bagislamis amcanin tum ogranlarinin 3 boyutlu olarak misinalarla genisletilerek sergilendigi bolumdu. Erkek egemen bedenleri incelerken ayrica gozumden kacmadi, herkes nedense egilip egilip zavalli, olmus ve plastinasyon yontemiyle(2. kez cumlede kullandim) katilastirilmis adamcagizlarin rektum ve penis bolgelerine bakmasiydi:) Hatta kucuk bir kizi en son babasi kolundan cekistirerek bir naasin arkasindan uzaklastiriyordu. Ben simdiden soliyim size, basketci olanin pipisi en buyuk. Tamam?<br /><br />Gelgeleim, tirnaklarindan kirpiklerine hatta popo killarina kadar muafaza edilmis bu bedenleri incelemek ve kendinizle kiyaslamalar yapmak oldukca zevkli bir o kadarda irite edici, sigara icen ve icmeyen akciger, ulser olmus ve saglikli migde, meme kanserli ve kansersiz meme, prostatli amca, kalca ve diz protezleri, buyumus kalp dalak ve bobrek, degistirilmis kalp kapakcigi, her evrede olmus cenin ve embriyo kesitleri gormek ve onlari incelemek herkesin harci olmayabilir.<br /><br />Sergi Aralik ayina kadar devam ediyor, tam 26 ogrenci 21 tl, Karakoy Antrepo 3 te ziyaret edebilirsiniz, bence etmelisinizde<br /><br />PS: minuskusu cok iyi anladim, bildim onu benkaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-3403275895200783882010-09-11T01:01:00.001+03:002010-09-11T01:04:15.113+03:00DegisikliklerHayatimda bir cok konuda degisiklige(en azindan fikir olarak) gittigim bu donemde, blogumunda sablon ve arka planini degistirmeye karar verdim. Siyah her zaman daha cok sevmisimdir.kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-88704955460378353062010-08-26T22:35:00.003+02:002010-08-26T22:48:42.634+02:00Herseye Alerjim Var!!!Herseye Alerjim Var!<br />Yok yok ironik bir baslik degil. Yine birine dalasmayacagim. Gercekten herseye alerjim var benim. Kucuklukten beri boleydim ben. Bir baslardi burnum akmaya kimse durduramazdi, kis olunca annem usumiyim diye yataga yun bahtaneyi orterdi hapsirmaktan gozlerim siserdi, evde halifleks var diye astim krizi gecirirdim, kedimiz kendisine olan alerjim yuzunden evi terketmek durumunda kaldi, bahar aylarinda polen var diye bahcede oynayamazdim, cok kahkaha artinca bile hastanelik olurdum ben…<br /><br />Buyuk kismi gecti ama yinede herseye alerjim var benim. Ozelliklede kedilere ve agir parfum kokularina, sabahlari da yaz nezlesi dediklerinden, ya da saman mi ne ise…Ama sabahlari genelde hapsiririm. <br /><br />Uykuya duskun bir insan oldugum icin uyanmam ve evden cikmam gereken saat araligi 10 dakikaya kadar dusene kadar yataktan kalkmam, sonrada ayaklarim gotume vura vura dolmusa binmek uzere sokagin basina kosarim. Genelde olan da bu arada olur. Evden cikarken parfumu fis fis sikip burnuma kacirmayi basardigim sabahlarda korkunc bir yolculuk beni bekliyor olur. <br /><br />Dolmusa binip arka dortluge yerlestigimde burun diregim sizlamaya baslar. Dolmustaki diger insanlarin parfumlerinin kokusu benimki ile karisinca artik durum kacinilmazdir. Hele hele ucuz erkek parfumleri, bir de dolmusta o cam agaci seklinde allah kim icad ettiyse umarim yasli bir cam agaci golgesinde ebedi dinlencesine baslamistir, varsa demeyin keyfime. Ilk hapsirik o kadar ani gelirki hani tek elinizle cantandan mendil cikartmaya calisirken tek elizi de agziniza goturmeyi demeye firsat kalamdan gelen hapsirik...o iste. Bu ilk sert hapsirik sonucunda 1. Ya yan tarafinizda outuran diger yolculara salya sicratmak suretiyle hayatinizda olmadiginiz kadar yerin derinliklerine girersiniz, 2. Cam kenarinda oturuyorsaniz ve keza dogu elinizi agziniza goturduyseniz camlari bir yikamis olursunuz. Ben ikisinide tecrube ettim gercekten tavsiye etmem. <br /><br /><br />Hapsiriklarin ardi arkasi kesilmez ve yan tarafinizda outuran uc kurusluk pacoz kari “sofor bey cami aralayabilir miyiz?” seklinde size mikrop saciyorsun hay allahin cezasi nerden geldin oturdun yanimanin kibar versiyonunu yapistirir.<br /> <br />Bir kac hapsiriktan sonra burnunuz musluk gibi akmaya baslar ve kirli beyaz pecete sayiniz arttigi icin cantaniza sikistirmak ve tikistirmak suretiyle ortaligi temizlemeye calisirsiniz. Bir yandan da himkirmak dedigimiz eglemi yaparken sabah sabah herkese kabus gibi gelecek siddette sesler cikartmak zorunda kalirsiniz. Aklinizdan tek sey gecer. Allahim nolur gidecegim noktaya hemen varip su dolmustan iniyim. <br /><br /><br />Ve bomba gelir, tam hapsiricakken hapsirik geri kacar ve siz derin bir sessizligin tam ortasinda hiiihaaappp diye bir ses cikarip –suuuuu kismi gelmeden susar aayyyyy falan diye suratiniz binbir farkli sekle girmisken ortada kalakalirsiniz. Herkes size bakar. Artik cok profesyonelseniz o hapsurugu bir oksuruk ve himkirmayla bitirebilir biraz durumu toparlarsiniz. O sirada onde inen birileri olursa sizin sirada oturanlardan one gecen olur. <br /><br /><br />Selpak mendilleriniz azalmaya baslamis ve daha tasarruflu olmak adina bir mendili bir kac hapsirik ve himkirik icin kullanmaya baslarsiniz. O sirada cok sert bir tane gelir ve hapsirdiginiz anda zaten eskimis islanmis deforme olmus elinizde tuttugunuz beyaz selpak, minik beyaz konfetilere donuserek dolmusun icinde ucusmaya baslar ve civarinizdaki insanlarin uzerine dogru inise gecer, sizse zaten beyaza bulanmissinizdir, muhtemelen biyiklarinizda kasinizda ve saclarinizda minik beyaz pecete parcalari vardir…off tam rezalet<br /><br /><br />Son duraga yaklasirken artik inmek uzere olmanin sevinci ile inmek istediginizi belirten cumleyi kurarsiniz. Isiklarda inecehheeeeek var. Cikarabileceginiz en totos ses cikar ve sesiniz catlar<br /><br />Olmek istersiniz!!!kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-69903430683673333212010-08-18T16:03:00.002+02:002010-08-18T16:18:39.077+02:00Nankör KediNankör Kedi lafına çok kazırdım, ayrıca kedilerin kendilerini, sahiplerinini efendisi sanması ve onların sadece kendilerine hizmet için varolduklarına inanması hurafelerinede hiç bir zaman kulak asmak istemedim. Kediler benim için yeni uygulamaya başladıgım odak değiştirme egzersizimin bir parçasıydı. Sinirlenince ya da birine takıp tüm gün kafamda o kişi ile ilgili kavga planları kurmaya başladıgım zamanlarda (ki günümün uyumadıgım zamanlarının %70ine tekabul ediyor) kediler benim tek kurtarıcımdı. Sokak kedisi ev kedisi yavru kedi yaşlı kedi demeden elimi gırtlaklarına sokacak kadar acı verici oyunlar oynayabiliyordum...Yo yo yo nankör asla olamazlardı. Belki karınlarını doyuruduktan sonra dönüp kıçlarını uzaklaşmalarından anlamalıydım gerçi...<br /><br />Yavru bir kedi bulduk burda, üstelik tek gözü kör. Aç aç miyavlıyordu...Tabi ki beslemek aklıma gelene kadar 45 dakika süre ile kediler ile yapılabilecek tüm oyunları yaptıktan sonra kedinini açlıktan ölmek üzere oldugunu farkettik ve karınını doyurduktan sonra kucağıma bile almama izin vermedi bir daha...Yavru dedim kedicik dedim pisicik dedim gönderdim.<br /><br />Aynı kedi dün ben yemekhanede yemeğimi yerken bir şekilde yemekhanenın çatısına tırmanmış ve aşağıya inemediği için ciyak ciyak miyavlamaktaydı. Zannımca uzun süredir çatıdan inemediği için çok aç ve susuzduda. Tüm iş arkadaşlarım ve diğer tüm çalışanlar hapır hupur yemeklerini yerlerken ben işimi gücümü bırakıp herkesi çıldırtana kadar pisisisispisispispispispiii sesleri çıkartarak kediciğe doğru yolu göstermeye ve aşağı indirmeye çalışıyordum. Pisi pisi demekten yanaklarım uyusmus ve tükürük bezlerim kurumuş nefessiz kalmıştım. Minik kedicikte ben nereye o oraya şapşal şapşal beni takib ediyor ama bir türlü aşağı inecek bir yol bulamıyordu. Hemen mutfaktan biraz peynir alıp yemek ile kandırmaya çalıştım...oda olmadı. Tek çarem kalmıştı, çatıya çıkmak.<br /><br />Sakat sol ayağım ve dizime aldırmadan duvarlara tırmanya ve ordan oraya atlamaya başladım ıkına sıkıla çatı hizasına geldim ve minik ağlayan zavallı aç kediye ulaşmak üzeredim. Miieeevvv diyik götünü dönüp catının en ulaşılmaz yerine yürüdü ve yattı. Uyumaya başladı kıcınıda bana döndü. Getirdiğim peynirleri ufalayıp son kalan tükürüklerimle nodül olana kadar pisi pisi diye bağırmaya devam ettim ama banamısın demedi. Dedim acaba kör olan gözüne mi denk geldim, öbür taraflara geçip devam ettim ama hayır, kaçtı gitti<br /><br />Eh hey gidi kör velet...Madem aç değildin, madem aşağı inmeye çalışmıyodun, ne diye kıçını yırtıp beni yemeğimi bırakıp çatılara kadar tırmandırttın?<br />Uzun süredir garip sesler çıkardığım için bana bakan ve çatıya tırmanırken tüm çatalımı sergilediğim için beni izleyen mutfak mekan personeli üstüne üstlük birde kediyi indirmekte başarısız oldumu görünce suratımdan inen çizgiyi gördüler ve pis pis sırıtmaya başladılar, keza çatalımın %60 ını görmüş olmalarıda suratımda o sahneyi canlandırmalarına baya yardımcı oldu diye düşünüyorum<br /><br />Bu olaydan sonra tabii ki kedilere olan sevgim azalmadı ( Ayrıca ne kadar alerjim oldugundan ve kediler yüzünden 2 kere tıkanıp hastanelik oldugumdanbahsetmiyorum bile) ama bir daha karakteri oturmamış yavru kediler için damlara tırmanır mıyım???? Hayır<br /><br />Nankör şeyler<br />Bi kere anlatmışlardı zaten, sahibi ölmüş, kedi evde aç kaldıgı için sahbini yemiş, bi kerede başka bi tanesi sahibine saldırmış gırtlağını ısırmış...Zaten bunların hepsi sahiplerinini efendileri sanıyor kendilerini, karnını doyur ohhh dön götünü yat. Yok öle...kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-2764384126541497422010-07-29T12:31:00.001+03:002010-07-29T12:33:07.167+03:00Aradığınız Kişiye Su An Ulaşılamıyor!Yaz sezonunda kapalıyım bildiğiniz gibi...Aya Yorgi’ye tasındım, işler yoğun, bir yandan da deniz güneş dans içki derken blog yazmaya enerji fırsat ve salim kafa kalmıyor.<br /><br />Ama en azından yavastan geri dönüyor oldugumun mesajlarını vermek istedim, Agustos ortasından itibaren tüm maceralarımla, tüm potlarımla, tüm rezilliklerimle tekrar blogumun basına geçeceğim.<br /><br />Bomba hikayeler serimi tek tek anlatmayacağım, zamanı geçmiş bayat hikayelere gerek yok ama ufak anektodlar lazım tabii ki.<br /><br />Mesela plajda yaptıgım anons yaza damgasını vuranlardan. 34 zonguldak ceyhan 122 plakalı araç sahibi lütfen aracınızın başına, 34 zeyhan lütfen....ve plajdan kahkahalar yükselir. En yakın arkadaşlarımdan birinin karısından bahsedilirlen muhabbetin ortasından dalıp “ne biçim isim o çocuk ismi mi köpek ismi mi” dememe kadar uzayan bir skala...<br /><br />Peki yaz nasıl geçiyor burda... Çok çekişmeli. Yazın herkes çok havalı, mayoları çekip biraz bronzlaşında sanırım herkese bir havalar geliyor. Vay efendim o toplantıya ben nasıl çağırılmam, o iş nasıl benden habersiz olur, yapılır. Ben onay vermeden o kim oluyorda böle kararlar alıyor, bavulumu toplar giderim...Tehtidler havalarda ucusuyor, BEN ile başlayan cümlelerin biri bin para(öle mi denirdi)<br /><br />Küçük yerde yaşıyoruz BBG evi gibi burası. E o seviyede kavgalar dedikodular..siz düşünün artık. Herkesi bir kaşık suda boğabiliriz. Top 3 yi susuz boğarız alimallah.<br />Neyse ben iyiyim blog yazmayı bırakmadım, geliyorum..aynen devam<br />Sevgilerkaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-70736823688470354222010-06-06T14:34:00.003+03:002010-06-06T14:54:56.366+03:00We Don't Belong HereSabah sabah (14.34'te) muzik folderlarimi duzenlerken "Creep" dinlemeye basladim ve o anda Radiohead grubu ile nasil tanistigimi hatirladim.<br /><br />Satanist genclerin Turkiye'de kol gostermeye, kedi kesmeye basladiklari bir donemdi :))) Reha Muhtar'a gore. Atasehir'de biRi 14, biri 17 yasinda olan 2 genc 14. kattan el ele atlayip intahar etmisler, duvara ise "We Don't belong Here" yazmislardi...<br /><br />Bendeniz, 14 yasindaki Minik Levent, hemen internete girmis ve Sarkinin sozlerini Ingilizceden Turkceye cevirmis ve cok huzunlenmistim...Sonrasinda da bir muzik markete girip "Hani su intahar eden satanist genclerin duvara sarki sozunu yazdigi albumden var mi sizde" diyerek Ilk Radiohead albumumu satin almistim...<br /><br />Sonrasinda artik kedi kani icmeler mi dersiniz, bakirE kizlari kesmeler mi dersiniz maceradan maceraya kostum dermisim:)<br /><br />Kisa bir surede olsa dark bir ergenlik geciren bendeniz hic bir satanist gruba uye olmasamda tesadufler zinciri pesimi birakmadi. Reha Muhtar Show Haber'de aciklama ustune aciklama yapiyor ve aileleri buyume cagindaki cocuklarini iyi takip etmeleri yonunde uyariyordu.<br /><br />Satanist genclerin uzerlerinde tasidiklari semboller isimli haberinde: Kuru kafa, pantalon zinciri, ters yildiz, radiohead albumleri...gibi sig aciklamalar yaparak ben ve bir cok yasitimi ailelerinin gozunde sifira indirmis ve bir cogumuza sokaga cikma, arkadaslarinin evinde yatiya kalma yasaklarinin getirilmesine sebep olmustu.<br /><br />Colins pantalonum ile hediye verilen yildizli anahtarlik, Metro Polis ayakkabilarim ile gelen kuru kafa, o donem cok moda olan pantalon zincirleri ve radiohead albumu...Satanist kitim tamamdi ve annem teker teker check listesini hazirlayip kontrollerini yapmisti, 14 yasimda bir satanist olduguma karar vermisti bile. Bendeniz ise astim hastaligindan yeni kurtulmus kansizliktan takma adi mobydick olan bembeyaz sagliksiz, iki kossa hastanelik olan, iki kahkaha atsa caydanlik gibi sesler cikartip 48 saat acilmak icin oksijen cadirlarinda yasayan..kisacasi satanist olmaktan cok uzak bir cocuktum.<br /><br />Ama haberlerin ardi arkasi kesilmiyordu<br /><br /><p><span style="color: rgb(0, 0, 0);font-size:85%;" ><span style="font-size:100%;"><b>Şeytana mı tapıyorlardı</b> </span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0);font-size:85%;" ><span style="font-size:100%;">Alp Cenan Yuğaç ile Aslı Yardımcı'nın Ataköy'de şeytana tapanlar grubuna üye oldukları ileri sürüldü. Çevre sakinleri bu grubun Ataköy'de terk edilmiş haldeki tarihi baruthane binasında sık sık ayinler düzenlendiğini ve kedi kurban ettiklerini belirttiler. Binanın duvarlarında ‘‘şeytan burada’’ yazıları ve yakılan ateşlerin kalıntıları da bulundu. Sık sık intiharı düşündüğü için tedavi gören Alp Cenan Yuğaç mor rengi çok sevdiği için tırnaklarını da mora boyuyordu.<br /></span></span></p><p>Annem careyi bir gece odama usulca gelerek benimle beni korkutmadan konusmakta buldu. Sonucta beni korkutursa cete uyeleri ile birlikte onuda kesebilirdik her ne kadar bakire olmasa da ...</p><p>Leventcim dedi...Satanist misin?</p><p>O yildizli anahtarligi kimden aldin dedi...Petek verdi dedim kapidan bizi izleyen ablami gostererek. Annem olumcul cumlesini iste bu noktada telaffuz etti. "Petek sen de mi satanisttin.</p><p>Benden umidi kesmis ve satanist olduguma %100 emin olan annem ilk cocugunun 21 yasindaki tek kizinin da satanist olmasi uzerine yilikmisti...</p><p>Kendisine cok zor gunler yasatmistik 90'larin sonunda.</p><p>Ah annecim gordun mu bak hicbirimiz satanist olmadik...okuduk adam olduk:)</p><p>Ama yine de soyle bitirebilirim</p><p>WE DON'T BELONG HERE!!!<br /></p>kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-57779917654156591922010-06-05T17:45:00.002+03:002010-06-05T18:10:04.858+03:00Tercihler?Korkmayin, sanima yakismayan bir felsefik yazi yazmayacagim aslinda...sadece hissediyorum.<br />Genel olarak hepimiz bir takim tercihler yapiyoruz ve yaptigimiz tercihleri uygulamaya zorunlu hissettiriliyoruz. Sistem bu sekilde, sosyal yasam zinciri, altlar ustler, emir-komuta...Yasamak icin genel gecer olarak herkesin yaptiklarini yapiyoruz bizde...ama bir hata ile. Bunlari tercih ettigimiz, yapmayi sectigimiz icin yaptigimizi insanlara hatirlatmiyoruz. Insanlarda bunlari unutuyorlar. Yaptigimiz islerde bir muddet sonra o kadar otomatige bagliyoruz ki, karsimizdaki insanlar bu isleri yapmak zorunda oldugumuzu dusunuyor...kopek gibi yapiyoruz sonucta, essek gibi yapacagiz...bu izlenimi veriyoruz, tekrar soyluyorum yapmayi secmis oldugumuz icin yaptigimizi unutturuyoruz.<br /><br />Yine korkmayin kimseye gonderme yapmiyorum<br />Ne sacmaliyor bu simdi de demeyin<br /><br />Askere gitmektense okumaya devam etmeyi tercih ettim (zorunda mi kaldim?) Okula gitmek icin kendim icin az olan zamanimdan feragat ettim, bu sabah 8 de kalkip Cumartesi cumartesi sinava girdim, is cikisi 22:00lere kadar okulda kaldim 23:00te eve girip sabah erkenden yine ise gittim...<br /><br />Seviyor oldugum bir iste calisiyorum. Tercih ediyor oldugum icin Istanbul'da ki rahatimi birakip bir takim garip konforsuz ve sabaha kadar uyutmayacak tarzdan gurultu olan bir odada yasamaya gidecegim...Gitmek zorunda miyim? hayir ama tercih ediyorum. Kendi istegim ile orada olmayi seciyorum.<br /><br />Alindiktan sonra haberdar oldugum kararlari uyguluyorum...Uygulamak zorunda miyim? hayir ama su an icin uygulamayi tercih ediyorum<br /><br />Hayatimizin bir cok alaninda sizden daha azini hakedenler daha fazla ilgi saygi ve destek goruyor, daha fazla kazanc elde ediyor(sadece maddi dusunmeyin sig misiniz?)...Her seferinde isyan etmemeyi tercih ediyoruz ( gotunu guvenen borozanci basi derler eskiler)<br /><br />Sevmedigim insanlarla bir takim sosyal iliskilere girmek zorunda kaliyorum...hepimiz kaliyoruz, bazi isler bu sekilde yuruyor. Cok acikca karsinizdakine haddini bildirebileceginiz durumlar dogsada bazen bunu yapmiyorsunuz isleri yurutmek adina...Yapmak zorunda degilsiniz (daha oncede yazmistim, medeni insanlar olmaz zorunda degiliz...) ama yapmayi seciyorsunuz.<br /><br />Bu ornekleri daha cok uzatabilirim aslinda ama bu hayat kurtarma yazisi degil...laf sokma hic degil...suna baglayacagim aslinda<br /><br />Bun 10 gun icinde farkli ortamlardaki 3 farkli kisi bana kahve fali bakti ( demistim size geyik muhabbetine cevirecegimi). Dedilerki: Onunde coook guzel secenekler var. Temmuz ayinda...ama yasadigin sehirden farkli bir sehirde karsina cikacak bu secenekler. Cook uzaklara gideceksin, gitmeyi tercih edeceksin. (Hatta bir tanesi dediki bir kisi var isminin bas harfi W..O yuzden anladim yurtdusu vaktimin yaklastigini) Seceneklerin cok sansli cok onu acik secenekler dediler...<br /><br />Fala inanma falsiz kalma fakat bu birbirini tanimayan 3 kisinin (ki bunlardan biri Susan Miller degil) bana Temmuz ayini isaret edip...Tercih etme sansin var...seceneklerin var demesi bana mecburiyet ile tercih arasindaki unuttugum farki bir kez daha hatirlatti...<br /><br />Hadi yine de laf sokmadan bitirmiyim sizlere...Ey okuyucu<br /><span style="font-weight: bold;">Herseyi yapiyorsak ve her zaman tam karsiligini da alamiyor...kiyak olsun diye sesimizi cikarmadan yapiyorsak mecbur oldugumuz icin degildir...</span>Unutmayin ki karsimiza daha iyi bir tercih sansi cikabilir ve o secenek tercih edilebilir...6. hissi yuksek olanlar ya da 3 harflileri olanlar bana Temmuzda tercihlerin radikal bir degisim yasayacak...herkesi sasirtacaksin diyorlar. Sasirmaya hazir misiniz?<br /><br />Sevgilerkaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-49148977530641646422010-06-02T22:40:00.002+03:002010-06-02T22:52:46.298+03:00Sosyal Mecra CilginligiTwitter ve facebook aslinda cok tehlikeli hic farkettiniz mi? Aslinda hepimizi evde iste okulda yolda toplantida icinde bulundugumuz durumda kacmak ve hic bir sey yapmamak yada cok bir sey yapiyormusuz gibi gostermek icin her dakika bir takim insanlarla iletisime geciyoruz...<br /><br />Sizle simdi deminden beri Twittera girdigim sacma sapan tweetleri paylasiyorum...<br /><br />"Yapacak hic birsey bulamayan bendeniz gecemi Just Jack ile senlendirdim...Just Jack'i sevme sebebim ise Will&Grace ve Gurkan Aynaci :)))" <br /><br />Simdi ben aslinda Just Jack dinleyerek gecemi ne kadar senlendirmis olabilirim???? kalkip odanin ortasinda dans etmis ya da sevinc cigliklari atarak sigara yakmis olabilir miyim...Hayir...Sizler benim Just Jack dinledigimi ve bunu sevme sebeplerimi ogrendiginizde benim hakkimda kafanizdaki bir takim sorular ya da meraklar giderildi mi? Hayir....<br /><br /><span class="status-body"><span class="status-content"><span class="entry-content">"Fatmagul'un sucu ne?</span></span></span>"<br /><br />Arada bole esrarengiz twitler giriyorum...Evde gecen muhabbetler TV de gordugum bir haber, dergide gazetede okudugum bir yazinin falan etkisinde kalip sadece slogan baslik atiyorum..Hepiniz evde meraktan kudurup tirnaklarinizi yigiyorsunuz di mi? Fatmagul'un sucu ne...Acaba leventin Fatmagul diye bir arkadasi var ve bir haksizligami maruz kaldi, Levent 1980'lerde cekilmis Hulya Avsar'in oynadigi filmimi izledi, yoksa Beren Saat bir roportaj verdi ve siz kacirdiniz orada cilgin aciklamar mi yapildi???<br /><br /><span class="status-body"><span class="status-content"><span class="entry-content">"6 parametreli CRM veri tabani calismamak icin Yaprak Dokumunu seyredebilirim.Master bana gore degil, belki populer kultur masteri olabilirdi</span></span></span>"<br /><br />Bu cok havali bak mesela...kendimi parametreler CRM'lerle falan ugrasan derdi basindan askin ve konuya cok hakim gosterdim bu tweetimle...Bi yandanda Yaprak Dokumunu isin icine katarak tarzim ve sosyal durusumla ilgili karmasik mesajlar gonderdim sizlere<br /><br /><span class="status-body"><span class="status-content"><span class="entry-content">"Sutas tatlimmm tatliya duskunlugu olmayanlar icin bile fazla tatli...dolapta 4 kutu daha olmasi cok tehlikeli</span></span></span>"<br /><br />Bu twitimde aslinda sole diyorum...Markalari takip ediyorum, yeni cikan urunleri aliyor tadiyor ve begenmezsem bir daha almiyor her deneyimimi sosyal mecralardan paylasiyorum....hahahahaha<br /><br /><span class="status-body"><span class="status-content"><span class="entry-content">"Cani bana hediye almak isteyen var ise Lodgers Shoe sitesinden minimum 300luklerden secebilirsiniz..</span></span></span>"<br /><br />Modayla cok ilgiliyim, ama Turkiye disindakilerle, nis bloglari takip ediyor ve pahali ayakkabilari inceliyorum...Lodgers her tercih ettigimdir...ayakkabi dolabimi bir gorseniz...<br /><br />Ben tamda bu yazimi yazarken yeni followerlarim oldu Twitter'dan, insanlar benim gizemli ve her ani farkli suprizlerle dolu hayatimi merak ediyor...Su anda ne yigiyorum, ne giyiyorum, yanimdan kim geciyor, ne dinliyorum hepsini hepinizin bilmesi lazim...Yuz yuze gorustugumuzde sorucam, eger gorusursek tabikaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2303926812394464690.post-76412914005726372502010-06-01T21:58:00.002+03:002010-06-01T22:18:47.488+03:00Mum Kokulu SivrisineklerYaz geldi ve doga zincirinde hangi halkaya ne amacli hizmet ettiklerini bir turlu anlayamadigim sivrisinekler ortalikca cirit atmaya baslayali bir hayli zaman oldu. Ve zannedersem gectigimiz kis mevsiminde de oldukca ciddi bir egitimden gecerek belli becerilere sahip oldular. Mesela artik perdelerin arasina gizlenen sinekler sizi sadece derin uykudayken yakaliyor ve yazin getirdigi sicaklikla gecenin ilerleyen saatlerinden uzerinizden firlatip attiginiz pike sayesinde ortaya cikan en nadide yerlerinize ulasabiliyorlar. Hatta artik isirmakla kalmiyor bence bir pipet esliginde kaninizi emerken keyif bile yapiyor olabilirler.<br /><br />Gectigimiz gece evde seltoks bitince yataga girerken basima gelebilecekleri az cok kestirebiliyor ama gecenin nelere bakir oldugunu tam olarak tahmin edemiyordum. Yatakta bir kac tur attiktan sonra kulak hizamdan gecen bir sinegin sesiyle gozlerimi fal tasi gibi acip bir hamlede isigi yaktim ve odada sivriyi aramaya basladim...Kendisi aralik kalan giysi dolabimin icine saklanacak kadar egitimli ve akilli bir sinekti ama o kadar uyumak istiyordumki onu bir hamlede oldurup yatagima geri zipladim ve tam dalacakken ikinci bir saldiriya ugradim ve isin kotusu bunu ancak davul gibi sisen omuz basim kasinmaya basladiginda farkettim cunku bana saldiran ikinci vahsi susturucu takmisti,,,evet vizildamayan bir sinekle karsi karsiyaydim...isin kotusu bu ozel sinek, ki bence kendisi Amerika'nin bize karsi kullandigi yeni bir biyolojik silahtir, isigi yaktiginizda da gorunmez olmabilme ozelligine sahiptir. Uykum kacan bendeniz uzun arayislar sonrasinda kendisini kordon seklinde dolambacli olan oda avizemin arasinda saklanmis buldum ve bir catisma sonrasinda kendisini agir yaralamayi basardim fakat olduremedim. ikinci olumcul hamlemi ise yastik yardimiyla gerceklestirdim. Omuzlarimdan oldukca beslenmis olan bu sinegin olumu ise oldukca kanli oldu ve diger sinekler hemen akabinde insan konsoloslugunun onunde tekbir cekmeye baslamislardi bile...<br /><br />Saatin 03.30 olmasi beni oldukca tedirgin etmesine ragmen 2. zaferin verdigi sevincle kus tuyu yatagima agir cekim ziplayarak yatagin icine gomuldum soratimda ufak bir tebessumle...ve 20 dakika sonra belimde tam 3 noktadan sokulmustum....Sivrilerin ocu aci oldu.<br /><br />Sheltoks bence sineklerin kanatlarini islattigi icin ucmalarini engelleyen ve agir kokusundan dolayida bogarak olduren bir spreydir. Bu durumda sineklerin kanatlarini islatmaya ve agir kokudan oldurmeye yarayacak baska spreylerde olmaldiri. Sheltoks yoksa kullanmadigim ve kokusunu cok ta sevmedigim deodorantim bu is icin ideal bir malzeme olabilir.<br /><br />Saat 03.50 de iste ben tamda bunu yapmaya basladim. Odanin her kosesine rexona nin hic sevmedigim deodorantini sikiyordum...uzun bir muddettir ucmakta olan sivrsinegin kanat altlari biraz terlemisti ve sanirim ilk basta bu koku ona iyi geldi, dahada neseli ve karizmatik ucmaya kacmaya basladi...Sisenin tamamini sikan ve onumuzdeki 3 ay boyunca sevimsiz rexona kokacagini dusunen bendeniz yatagima commus aglamakli otururken barutu bitip inise gecen kiz kaciran sesleri cikartarak tamda yastigimin ustune dustu 3. sinek...Goz yaslarim sevinc cigliklarina donusurken bir yandanda ya bir 4. sinek var ise diye dusunuyor ve soykirim planlari yapiyordum (ironik konusuyorum arkadaslar)<br /><br />Inis izni istemeyen ve zaten yanlis havasularinda ucan bu sinek herhangi bir uyariya gerek kalmadan olmustu bile...bende bas ve isaret parmagim yardimiyla kendisini duvara dogru firlatarak gecemin geri kalanini az da olsa kasinarak ama les gibi parfum kokarak gecirmeye devam ettim<br /><br />Uyudummu hayir?<br />Oda camima tel taktiracak miyim evet?<br />Sheltoks alacak miyim?<br />...<br />...kaplumkurbagahttp://www.blogger.com/profile/13905295232861721175noreply@blogger.com0