February 22, 2011

Ayak Masajim

Bu aralar tam bir sehir firsatiyim. Sabahlari uzun seanslar seklinde tumfirsatlar.com'dan nerde ucuz masaj var, nerde yuz bakimi var, epilasyon, ucuz spor salonu, powerplate, utu, kuru temizleme, ucuza kiralik araba, sigarayi hipnozla birakma, hipnozla cince ogrenme, toplantida akilli kalemle sesli not tutma..var hepsini almaya calisiyorum. Sonrada uzun sure aldigim firsatlari arayarak randevu almaya calisiyorum. Bir nevi egitim gibi, Nisana kadar surecek 12 seanslik bir yuz bakimim var mesela, 12 ders mastera gitmedim henuz ama 37 Tl ye aldigim yuz bakimini kacirirsam burusurum.

Bugun ilk firsatimi degerlendirdim, ayak masaji aldim kendime, 19 TL ye Metrocity'de ismini vermek istemedigim ozel bir ayak masaji salonundan. Bu ara neyin ismini kullansam Twitter'dan beni buluyorlar...Gecen gun Uskudar Belediyesi keske motorlarin ordan bostanciya direk sari dolmus koysa dedim; Uskudar Belediyesi"nden tweet geldi: "Levent Bey, yorumunuz icin tesekkurler. Degerlendirmeye aliyoruz" diye...O yuzden isim kullanmak yok.

Ayagima ilk kez masaj yaptirmadim ama ilk kez ayak masaji yaptirdim. Daha once Vancouver olsun, Sydney olsun, Haiti'de kumsallarda guneslenirken olsun yaptirdigim bir takim masajlarda ayaklarimida ovdular :) Ama sadece ayak masaji yaptirmaya gitmemistim. Gitmeden oncede uzun uzun dalga gectim: Simdi Filipinli bi kari gelicek giy giy bisiler diyecek diye...Ve tam Beyoglundan karakoy'e inen Tunel'in icinde bu cumleyi kurdugumda talihsiz bir sekilde arkamizda Filipinli bi cift vardi ve bana bakarak, sonrada birbirlerine bakip gulerek, Filipinli oldugumuzu anladilar mesaji verdi...

Masaj salonuna firsat sitesinden gelen mailinizi print edip gidiyorsunuz ama ben Masaj'a yuz bakimi firsat emailimi print edip gittigim icin ufak bir gerginlik yasattim tabi hem suclu hem guclu olarak...Sonrasinda ise koltuga attim kendimi ve tamda geyik muhabbetini uzun uzun yaparken gozumde canlandirdigim Filipinli kadin geldi.

Once ayaklarimi egzotik bir ahsap legenin icinde garip kokan bi suyla yikadi...Eminim o legenin "Hokoluku" gibi havali bi ismi vardir uzak doguda ama legen iste ve evet kadin bildiginiz ayaklarimi kopuren bi takim sivilarla uzun uzun yikadi. Gercekten cok utandim o anda...Bildigim butun GEYSA geyikleri geldi aklima, Erkeginin ayaklarini yikiyordu kadin gercektende. Bir ara "Abla birak allahaskina ben yikiim sen sonra ovarsin, 19 TL icin deger mi" diyecektim ama kendisi bana filipince biseyler soyleyerek sinir bozucu bi gulumsemeyle yikamaya devam etti. Sonra koltugumu geriye yatirip ayaklarimi kucagina koyup krem surmeye basladi ve bi takim noktalara baski uygulayarak guzelce bi masaj yapti.

Ama ben bi turlu rahatlayamadim cunku kadin ayaklarimdan dizlerime dogru ovarken ayak basparmagim memesine capip duruyodu, surekli ayaklarimi kaciracak bi yer ararken ayak masaji yaptiriyorum diye rahatlayacagima bu sefer stresten sirtim kasildi. Masajin sonunda bu Filipinli kadin Turkiye'de oturma izni alabilsin diye evlenmek zorunda kalacakmisim ve her aksam isten eve geldigimde ayaklarimi yikayacakmis gibi bi izlenime kapildim. Ve masaj 50 dakika surecek dediler giriste, 50 dakika ayagima ne yapacak heralde yalicak sonunda falan diye dusunmeye baslamistimki neyseki masaj sona erdi...

Ayaklarimi kuruladi ve yine Filipince-Turkce " Nasil' Iyi?" dedi...Bu noktada mi evlenme teklif etmem gerekiyordu?

Tam toparlanip kalkmak uzere hamle yaptimki yine o gulumsemeyle Hayir dedi...Copraplarimi giydirmeye basladi, Ters cevirip ayakkabilarimin icine cikistirdigim coraplari ellerini sokup duz cevirip gayet ozenle iki ayagima da giydirmeye basladi sadece 19 TL odemistim...Acaba tam parayi verenlere napiyorlar. Ayakkabilarindan Filipin cayi falan mi iciyorlar...Igrenc...

Ama ayaklarim rahatladimi rahatladi...
Sirada Cumartesi Gunu Cilt bakimim Mart ayinda ise W Hotel'de boyun ve sirt masajim var...
sehir firsatlarim devam edecek

Not: Tum Filipin halkina selamlar...Umarim ayaklanmazsiniz bu yazimdan sonra

January 27, 2011

Levent Harikalar Diyarinda

Uzun zamandir ruyalar alemimden bildirmiyordum size...Uzun zamandir da bu kadar muhtesem bir ruya gormemistim acikcasi.

Sebebini bilmedigim bir suctan dolayi uzun seneler hapse dusmustum ruyamda. 4 kisilik bir hucrede kaliyorum. Oda arkadaslarim Prison Break'den firlama mahkumlar...Dovmeli, kupeli,hepimizde tulumlar var...Ama bir farkla, hepsi korkunc kiro Turkler...Odada yere falan tukuruyorlar. Allah'im diyorum senelerce bu adamlarla ayni odada nasil kalacagim. Korkunc bi his, bunlarla birbirimizi oldururuz, bu odadan kan cikar diyorum. Gardiyanlari cagiriyorum, bakin ben 2 dil biliyorum, master yapiyorum, cok iyi bir egitim aldim, iyi bir ailenin cocuguyum, bu adamlarla beni ayni odada mahkum edemezsiniz...

Yapacak bir sey yok, hucremi degistiremiyorlar. Cezami bu Prison Break cakmasi kiro ve tehlikeli Turk mahkumlarla cekmek durumundayim. Allahim napicam ne edicem derken bir cozum yolu buluyorum.

Mahkumlar arasinda cok populer bir "exchange program"i varmis. Basvuruyorsun, Avrupa'da bir hapisaneye gidiyorsun 1 sene, oradan da yabanci bir mahkum Turkiye'de senin kaldigin kogusa geliyor. Bu mahkumlar arasi kulturel iletisimi arttirmak ve suc teknikleri acisindan kulturel alisveris yapmak icin baslatilmis harika bir exchange programiymis...

Ve evet, bu harika programin aklima gelmesi sayesinde Avrupa'da bir hapisaneye sevk ediliyorum. neresi sormayin, neden ve nasil sormayin....Bilmiyorum

Ruyalarimiz hayrolsun

January 22, 2011

Monte Cartal



Ah-ha-ha-haayy

Hep böle kahkahalar espirileri gülüşmeler...Monte Cartal’da yaşamanın bazı sosyal sorumlulukları vardır. Istanbul’un MonteCarlo’su Kartal. Kolay değil

Bir çok benzerlik gösterir bu iki yöre...Monte Cartal'ı Dragos tepesini sahil tarafından U dönüşü yaparak geçtiğiniz zaman görürsünüz. Görkemli, heybetli ve penis şeklindeki yeni yapılan yüksek kuleleriyle karşılar Kartal sizi. Sahil seridi boyunca bir sürü yeni, yüksek binalar bloklar siteler...Şan söhret lüks para. Kartalite...Kartal İstanbul’un yeni merkezidir. Monte Carlo'ya da sahilden gelince aynen böle bir tepeyi aştıktan sonra girersiniz ve tüm güzelliğiyle görürsünüz sehrin tamamını kus bakısı.

Monte Cartal’a ulaşmanın en hızlı ve kolay yolu gelişmiş raylı sistemi olan sehrimizde “hızlı” banliyo trenlerini kullanmaktır. Kartal’a giden hızlı trenler Haydarpaşa garından 15 dakikada bir kalkar. Aynı Monte Carloya giden trenlerin Cannes’tan kalktıgı gibi ki Cannes’tan Monte Carlo’ya tren sıklıgı 30 dakikada bir.

Sahil yolunda hava karardımı Kartal’a yeni tasınmıs ailelerin zengin çocukları Ferrarileri ve Porsheları ile yarısa baslarlar ( gerçekten ..bi gün ezilicem) bu konuda 1-2 seneye Monte Carlo’yu geçeceğimize eminim. Yine aynı Monte Carlo’daki gibi Marinanın biraz yanında harika bir plaj vardır Monte Catal’da...Kartal’ın üst kısımlarından gelen turistler yaz aylarında burada bileklerine kadar uzun short mayoları ya da beyaz slip donları ile ters takla figürlerini sergilerler...Daha zengin kesim sandalla acılıp açıktan denize girer ve bir kısmı akıntıya kapılarak malesef geri dönemez...Monte Cartal acıklarında akıntı cok kuvvetlidir...

Monte Cartal aynı Monte Carlo gibi kumar oyunlarıyla meshurdur. İstanbul’da Levent semtimizden sonra gizli kumarhanelerin en yoğun oldugu bölgedir Cartal...Bunun dısında bir çok kahvehanede para ile oey ve iskambil oynanılır...At yarısı, sayısal loto ve milli piyango ise her köşe basında...Şık giyinmeyi unutmayın.

Şehrin gürültüsünden uzak ama şehrin göbeğinde...Monte Cartal. Kartalite

İletişimsizlik

Mahallemizde 24 saat açık ve 24 saat eve servis yapan ve aslında bugune kadar yediğim en güzel dürüm, kebab ve lahmacunları yediğim bir restoran var. (Babamın yeri sanki niye bu kadar övdüysem).

Eve sipariş sistemi ise şu sekilde çalışıyor. Arıyosunuz, isminiz ve adresiniz kayıtlı oldugu için isminizle hitap ederek açıyorlar ve siparişinizi alıp çok kısa bir sürede eve teslim ediyorlar ( Çok basit, bir çok yerde oldugu gibi). Annem “Sertaç” da yaptırmış bizim kaydımızı...Evet bilmeyenler için annemin adı Sertaç...

Bendeniz salya sümük, burnuma sondamı taksam diye düşünürken, öğlen içtiğim çorba da hiç kesmeyince, hastayken yenebilecek en güzel!!! 2. Yemek olan Lahmacunu tercih ettim. Ve kaptım telefonu çevirdim numarayı aradım Zeren Restoranı...

Yazımın burdan sonraki kısmını yorumsuz ve sansürsüz olarak yazıyorum

Zeren: İyi akşamlar Sercan Bey!

Levent: Sercan değil Sertaç

Zeren: Çok afedersiniz Sertaç Bey

Levent: Ayrıca beyde değil Sertaç Hanım

Zeren: Çook afedersiniz Sertaç hanım, siparişinizi alabilirmiyim

Levent: Ayyyy Sertaç benim annem

Hangimiz daha salak????

January 10, 2011

Anneannemin Bana Yazdigi Siir

Anneannemin 10 Aralik 2011'de (yani demin) bana yazdigi siir...Bir anda aklina gelmis otururken

ismin gibi Levent'sin
isik, nese verensin
Sende seytan tuyu var
Herkezce sevilensin

guler yuzun solmasin
gonlun huzun dolmasin
anneannenin dilegi
mutsuz gunun olmasin


Canim benim:))))

Search This Blog