Bu haftaiçi, artık son indirimleri kaçırmamak adına alışverişe çıkmaya karar verdik. Havanın oldukça rüzgarlı ve soğuk olması bizi yıldırmadı, sadece destinasyonumuzu değiştirdi. Karşıya trafik ve zaman nedeniyle geçmeye üşendiğimiz için anadolu yakasında bulunan kapalı alışveriş merkezlerini ziyaret etmeye karar verdik.
Kanyon, Cevahir, Metrocity ve en eskilerden Akmerkez alıp götürdüğünden beri açıldığında çok sevinilen alışveriş merkezleri artık oldukça demode olmuş ve bir garipleşmiş. Senelerdir kapısından girmediğim Kozyatağı Carrefour ve Capitol'e dün girdiğimde içeride bayağı yabancılaştım. Ne idugu belirsiz bir kalabalık ve garip havuz ve fıskiyeler beni nedense rahatsız etti. Özellikle dikkatimi çeken şey ise bu mekanlarda ki Boyner mağzaları tamamen Mahmutpaşa havasında. Bunda sezon sonu indirimininde etkileri olduğu kesin tabi ki, ama ortada büyük bir tezgah ve tezgaha atılmış malları çekiştiren kocakarıların arasında aradığını bulmak imkansız. Beni sevindiren olay ise Acıbadem(ya da kadikoy) Carrefour da ki Segafredo kahve veren çok şık coffee house idi. En sevdiğim italyan segafredo espresso yanında ufak bir çikolata ile servis ediliyor. Bu manzara bana bir şekilde Praia de luz, Portekizdeki yurdun önünde ki muhteşem okyanusa nazır cafemizi hatırlattı ve bir mola vermeden geçemedik. Gürkan'ın en sevindiği olay ise sanırım Fenerbahçeli David ve Alex'i görmemizdi. Gerçi David ve karısının konustugu Portekizceyi anlayınca bende sevinmedim değil...
Neyse netice itibari ile nerde ne var ne yok görmek için çok uzaklara gitmek istemiyorsanız eskiden gittiğimiz ama şimdi pabucunu dama attığımız alışveriş merkezleri bu soğuk havalarda ziyaret edilebilir. Neden olmasın? Popomuz donsa da kara kışta uca uca Kanyon'a gidip vitrinlere bakmak adamı hasta eder:)
No comments:
Post a Comment