Portekiz’e gittigimde, Portekiz’den donerken inter-rail yaptigimda, Celebrity Cruise’da calismaya baslayip dunya turu yaptigimda ve dondukten sonar da herkesin dedigi ortak tek sey: ‘Tum bu yasadiklarini yazmalisin.’ di. Bense yazi yazmak konusunda oldukca basarisiz bir insanim, hayatim boyunca ne gunluk yazdim ne gezi yazisi. Kompozisyon yazmaktan da nefret ederdim lisede, her zaman yazilarim imla ve zaman eki yanlislariyle dolu olur, cumleler de uzadikca devriklesir.
Fakat su aralar hayatimda en cok bos zamanimin oldugu bir donemdeyim ve bu bos zamanlari ‘Desperate Housewives’ izlemek disinda baska aktiviteler yaparak ta degerlendirmek istiyorum sanirim.
Geriye donup gezi anilarimi yazacak halim yok. Zaten artik her saniyenin fotorafini facebooka koymak suretiyle nasil bir gezi gecirdigimi gerekli gereksiz yedi millete gosterdim…Bakin ben nereleri gezdim, ne kadar cok eglendim, ne sapik bir gemide ne sapik partiler duzenledim ve o partilerde her firsatta hepimiz soyunduk u daha fazla kimsenin gozune sokmak gibi bir niyetimde yok. Su anda daha onceki ‘odev’ blogumda zorunlu oldugum gibi haftada 10 entry yazmak derdimde yok. Dolayisiyla dizi izlemekten sikildigim zamanlarda yine buraya birkac satir karalamakta fayda var diye dusundum.
Haa yazdilarimin icerigi degisecek mi? Tabi ki hayir…(imla hatalarim duzelecek mi? Tabiki hayir too…)
Gemide ne yaptin? Sorusu soruldugunda aklima gelen ilk ve en kisa yanit her zaman su oldu; Ictim… Hemde her gece …
O kadar cok ictim ki bir sure sonar alkolik egilimlerim basladi ama her zaman kendi kendime dedigim bir sey vardi; gemideyim ve aksamlari yapacak daha iyi bir aktivite yoktu. Gemiden ayrildigimda Istanbul’da evde her gece icecek halimde yoktu. Pek oyle olmadi her ne kadar ictigim ickinin sayisi 10 dan 1-2 ye dussede hala geceleri sarap icmeyi seviyorum…saglikli, kan yapar, doktorlar bile tavsiye ediyor. Dolayisiyla ickiye karsi bir dayaniklilik kazandim. Hayatimda kac kere cok sarhos oldum onu dusunuyorum. Portekiz’de her ayin ilk Cumartesi gecesi yapilan Jiji partilerinde, Portekiz’den istanbula dondugum subat tatilinde Indigo’da (Gurkan’cigimin tum gece bana dadilik yapmasi sonucunda evime saga saglim donebilmisimdir ve o geceden sonar bana hitaben kendisi ‘ icerim siciarim birbirne katarim sonar ilk ucakla porto’ya ucarim sinirli biriyim kizdirmayin onu bunu tanimam sapitinca cok icirmeyin kusabilririm onu buna katarak kacabilirim’ tarzinda bir sarki bile yazmistir), Gemide yilbasi gecesi (inanin tanimadiginiz bir odada yerde uyaninca insan kendisini ne yaptim ben acaba diye sorguluyor ve bir daha asla diyor… bir sonraki gece icmeye baslayincaya kadar) ve birde dun gece yani 19 Temmuz Cumartesi gecesi…
Hani bazi geceler vardir, Cumartesi bugun disari cikayim bare diye disari cikarsiniz. Cok eglenmek icmek sarhos olmak gibi planlar yoktur, geceden cok fazla bir beklentinde yoktur ama evde gecen bir Cumartesi seni mutsuz edecegi icin cikarsin. Dun gecede oylesine disari cikilmis bir geceydi…
Misir apartmaninin ikinci katinda Ura da ufak bir performans sergilenecek ve bir parti yapilacakti, bizde bi kolacan etmeye gittik sonrasindada bir yerlerde bir kac kadeh icki icmekti plan. “Mısırlı Abbas Halim Paşa, yüz koca yıl önce Ermeni mimar Hovsep Aznavuryan’a Mısır Apartmanı’nı yaptırırken binanın gün gelip böylesine parti ve konserlere ev sahipliği yapacağını hayal bile edemezdi herhalde. Bu gece Ulterior kulaklarınızın pasını alıyor olacak. O ne ola ben bilmem derseniz size Jesus and Mary Chain ya da Primal Scream seviyor musunuz deriz. Evet derseniz bunu da kaçırmayın deriz.” Yaziyordu her hafta planlarimi yapmadan control ettigim le cool da bu hafta.Fakat trash muzik bizi cok sarmayinca ve mekandaki isiklar bizi tribe sokunca partiyi erken terketmeye ve alternatifleri dusunmeye basladik. Ama bu alternatif kendini bir sekilde cilginlarca icki icmeye birakti, ve mekandan mekana gezmeye…otto, dogzstar, machine derken araya birde hesapta olmayan ufak bir ev partisi bile soktuk (sarp evine davetsiz gelen sarhos 5 genci agirladigin icin pek tesekkurler)
Ickiler birbirine karisti bir elde bira bir elde votka shutlar vardi, derken bira yerini long islanda birakti
Sabaha karsi taksime beraber geldigim gruptan hic kimse kalmamis yanimda daha baska insanlar belirmis ve daha baska yerlere gidilmisti… tarla basinda elimde bir sise su ile yururken kendime geldigimde ilk yaptigim sey cuzdanimi anahtarimi ve telefonumu kontrol etmek oldu. Telefonumda hatirlamadigim mesajlar ve telefon konusmalari vardi kis Pazar sabahi tek tek arayip herkesle nekonustugumu ogrnenmek durumunda kaldim…icki bu sisede durdugu gibi durmuyor
Sanirim onumuzdeki 1 yil bir daha bu kadar sarhos olmayi dusunmuyorum, yada onumuzdeki cumartesiye kadar…
1 comment:
turtle boy is back!!!!
Post a Comment