Daha oncede bahsetmistim bunlar, biz insanlari dogal halimize biraksalar cok daha basarili ve verimli olabiliriz. Her bize ogretilenleri ve kulturun etkisini bir sekilde hayatimizin bir parcasi yapiyoruz. Ekonomi ve kapitalizmden bahsetmiyorum bile. Belli bir yasta okula gidiyoruz, sonra askere gitmeye mecbur birakiliyoruz. Askerden donen erkek artik isini kurup evlenmek ve bi takim insanlara bakmak durumda ve annelerine torun vermek. Uremiyelim demiyorum yanlis anlamayin ama mesela uremek icin evlenmek zorunda miyiz? Bir suru onrnek verebilirim bununla ilgili ama dahada genel birseyden bahsetmek istiyorum. Neden belirli saatler arasinda uyanmak ve calismak durumundayiz? Neden gunde 3 ogun yemek zorundayiz ve neden sabah yenilen kahvaltiliklar sabah yenir yada aksam yemeginde corba ilk once icilir?
Uyumak esas takildigim konu bu benim. Sabah 7.00-7.30 arasinda uyandigimda ben eger sabahlari seven ve kolay ayilabilen bir insane degilsem benden ne gibi bir verim beklenebilir? Belki benim en verimli ve severek calistigim saatler oglen 12:00 ile aksam 20:00 arasi? Bunu kim neye gore belirliyor? Ya da neden istanbulun 4 bir yaninda outran calisanlar belirli saatler arasinda belirli bir odanin icine dolusup gurultu icinde calismak zorundalar? Acaba hazir internette icad edilmisken herkes evlerinden sessiz sakin pijamalariyla caylarini kahvelerini ya da saraplarini yudumlayarak, istedikleri muzikleri dinleyerek ya da ful konsantre bir sessizlik icinde calissalar? Haftada bir gunde haftalik rapor vermek uzere bir ofis ortaminda bulusup bilgi aktarimi ve raporlama yapsalar? Ki bu bile artik internet ortamindan yapilabiliyor.
Ben bugun vucudumu tamamen dogal akisina biraktim. Uzun zamandir ilk defa. Sabah uyandim istedigim saatte, kahvalti etmedim kahve icip geri yattim. Ard arda 3. Sigarami yakarken uff cok ictim diye de dusunmedim. Sabah 11:30’da bir bira ictim (Bira illa alsam ustunden sonra guunes batarken icmeye baslanabilecek bir icki olmak zorunda mi? kim koydu bu kurali?) Sonra geri yattim 16:00’da uyandim ve Kahvalti ettim ustune bir bira daha ictim. Yazlik bir yerde oldugum icin kendimi denize ya da havuza girmek zorunda hissetmedim ve balkonda oturup muzik dinledim tum gun. Neden yaz aylrinda bir takip deniz havuz gol gibi su birikintilerine kendimizi atmak icin dunya kadar para odemek zorundayiz? Su anda saat 19:30 kendimi super calisabilecek gibi hissediyorum ama nasilsa yarin normal insanlarin yasadigi sisteme donecegim o yuzden bu ritme birde is dahil etmeye gerek yok… belkide benim en guzel calistigim saat 19:00 sulari.
Avustralya’da buna kucukte olsa bir cozum bulmuslar. Istedigin 9 saatlik periidu kendin belirliyorsun. Arzu eden ise 07:00’de gelip saatini doldurup erken cikiyor isteyen ise 10:00’da baslayip gec cikiyor. Saatini 08:15 olarak dahi belirleyebiliyorsun. Kaldigim evin karsisinda ki ofiste 12:00-20:00 saatleri arasinda calisiliyordu mesela…buda bir opsiyon…
Uzun zamandir hafta sonu dahil saatini belirli birseyler icin kurup uyanmak ve geceleride sabah erkan kalkicam telasiyla bir an once yataga girmeye calisan bendeniz bu gun canim kacta ne zaman isterse yatip kalkiyorum…Yeni kalkmistim ama bu yaziyi bitirip tekrar yatagima yuvarlanmaya gidiyorum…Tatil illa ki yazlari yapiliyorsa deli gibi denize girilip kavrulununan bir kavram olmamali, yazlik bir yere uyumaya da gelebilirsiniz. Yada izin alip evimizde uyuyarak bir gun gecirmekte guzel bir tatil olabilir..
Bir gun kendi adima sistemi yikicam, istedigim sehirlerde, istedigim tempoda ve her zaman mevcut yapilanin tersini yaparak yasayacagim. Bunu bir isyan olarak algilamayin…sadece hepinize biraz sinir oluyorum ben aslinda
No comments:
Post a Comment