Normalde insnalar dışarı çıkmadıgı günlerde evde otururlar ve çıkmadıkları o gün için kendi kendilerine belkide bir miktar para save ettiklerini düşünürler. Ay sonu malum bende çıkmadım sokağa... Hem deminde uzun uzun anlattım ya, mutlaka bitirmem gereken bir proje var. Gündüz kahve eşliğinde diyordum ama iş geceye kalınca şarap gerekti. Bende demin çıkıp hemen yantaraftaki market kapanmadan gidip beyaz şarap alayım dedim.
Evde oturdugum günler bazen daha çok para harcayabiliyorum. Evde oturdum diye dışardan yemek söylüyorum. Mutlaka gidip bir kaç DVD alıyorum ya da kiralıyorum. İçki ve sıgara tüketiyorum.
Bugunde 5 adet DVD ve KFC aldıgım için şarap seçimimi ucuzundan yapayım dedim. Yanlış anlamayın her zaman selection içmiyorum tabiki ama ucuz derken gerçekten ucuzundan yapayım dedim. Lisedeyken hiç mi sabah okulu kırıp saat 10:00’dan itibaren Moda sahilinde uzuc şarap yada Mavi Venus içmedim...
Tellibağ 4.65 TL rafta çok ekonomik geldi ve hemen attım 2 şişe sepete. Gece uzun, hem belki bizimkiler uğrar dedim.
Her türlü tirpişonla çok güzel şarap açarım. Hatta tirpişon omadıgında bile şarabı mahvetmeden şarap açabilirim ama her nedense Tellibağ şişemi açmaya çalışırken şişenin ağzını 2 yerden kırdım. Neyseki cam kırıkları içine düşmedi. Şişeden çıkan mantar ise bir daha asla şeşieye geri giremeyecek bir boyuta ulaştı...Bu bana doğum için söylenen bir lafı hatırlattı. Ceviz büyüklüğünde delikten karpuz çıkması...
Dün geceden kalma şaraplardan birinin mantarını uydurdum zar zor 4.65 lik Tellibağ’ma. Bu kadar söylendiğime bakmayın birinci şişe yarılandı bile. Hem 4.65 TL oldugunu düşününce tadı hiçte fena değil.
Yinede 2010 To do listime ekliyorum... Çok zor durumda kalmadıkça ucuz şarap içilmeyecek...
No comments:
Post a Comment