Son 1.5 senedir her ne kadar Türkiye’ye tıkılıp kalsam da ondan öncesinde oldukça fazla gezme fırsatım oldu 24’üncü yaşıma kadar. Beni bu sene tanıyanlar bazen, zaman zaman, yeri geldiğinde anlattığım Kolombiya, Beliz, Panama, Kayaip Adaları hikayelerimi anlatırken ; acaba kıçından uyduruyo bu çocuk diye düşünüyorlar mı diye düşünmüyor değilim.
Tüm bu seyahat defterimi gözden geçirdiğimde sanırım en ilgincinin Alaska oldugunu itiraf etmek durumundayım. Manasız bir doğa, balinalar, buzullar ve buz şelaleleri, dağ keçileri ve garip şiveli insanlar, benim kolum büyüklüğündeki yengeçler ve diğer tüm deniz ürünleri.
Alaska’da kaldıgım 1 ay boyunca o kadar hzılı adapte olmuştum ki bu gerçek dışı yaşama; sabah kahvaltıdan sonra içilen ilk bira, hemen akabinde 700 Kişilik şehirlerindeki 35 farklı pubdan birinde bilardo ve dart seansları, akşam üstü buzullara veya dağların arasındaki buzul göllerine ziyaret. Sıcak şarap ve yengeç...
Neyse konumuz bu değil...İşten eve dönerken üff yine akşam ne yemek yiyeceğim veya dışardan ne söyleyeceğim diye düşünürken geldi tüm bunlar aklıma.
Dolapta tost ekmeği, yumurta ve enteresan bir şekilde geçen gün canım çok balık istedi diye aldıgım somon vardı...Alaska kahvaltıısııııııııı
Gerçi daha çok domuz eti kullanılsa da Somonlu versiyonu da bir o kadar Alaska kahvaltısıdır.
Hazırlamak çok kolay: Teflon tavaya çok az zeytinyağı döküp tost ekmeklerini kararıncaya kadar kızartın ve tabağa alın. Üstüne somonu dilediğiniz kadar yerleştirin ve bol yağda sarısı dağılmadan sahanda yumurta yapıp üzerine koyun...Bu kadar basit. ( Arzu eden yumurtayı omlet şeklinde yapıp tanınada alabilir ama sarısının dağılması ve her yere yayılması emin olun ayrı bir lezzet veriyor)
İşte bu akşam kendime çakma bir Alaska kahvaltısı hazırladım en sevdiğim Türk dizisi Ezel’i izlerken...
Tüm bu seyahat defterimi gözden geçirdiğimde sanırım en ilgincinin Alaska oldugunu itiraf etmek durumundayım. Manasız bir doğa, balinalar, buzullar ve buz şelaleleri, dağ keçileri ve garip şiveli insanlar, benim kolum büyüklüğündeki yengeçler ve diğer tüm deniz ürünleri.
Alaska’da kaldıgım 1 ay boyunca o kadar hzılı adapte olmuştum ki bu gerçek dışı yaşama; sabah kahvaltıdan sonra içilen ilk bira, hemen akabinde 700 Kişilik şehirlerindeki 35 farklı pubdan birinde bilardo ve dart seansları, akşam üstü buzullara veya dağların arasındaki buzul göllerine ziyaret. Sıcak şarap ve yengeç...
Neyse konumuz bu değil...İşten eve dönerken üff yine akşam ne yemek yiyeceğim veya dışardan ne söyleyeceğim diye düşünürken geldi tüm bunlar aklıma.
Dolapta tost ekmeği, yumurta ve enteresan bir şekilde geçen gün canım çok balık istedi diye aldıgım somon vardı...Alaska kahvaltıısııııııııı
Gerçi daha çok domuz eti kullanılsa da Somonlu versiyonu da bir o kadar Alaska kahvaltısıdır.
Hazırlamak çok kolay: Teflon tavaya çok az zeytinyağı döküp tost ekmeklerini kararıncaya kadar kızartın ve tabağa alın. Üstüne somonu dilediğiniz kadar yerleştirin ve bol yağda sarısı dağılmadan sahanda yumurta yapıp üzerine koyun...Bu kadar basit. ( Arzu eden yumurtayı omlet şeklinde yapıp tanınada alabilir ama sarısının dağılması ve her yere yayılması emin olun ayrı bir lezzet veriyor)
İşte bu akşam kendime çakma bir Alaska kahvaltısı hazırladım en sevdiğim Türk dizisi Ezel’i izlerken...
No comments:
Post a Comment