December 06, 2009

Antichrist... Anlam veremedigim rahatsiz edicilikte 100 dakika!


Bayram tatilinde hastalandigim ve evden hic cikamadigim icin harcayamadigim ve cebime, dolayisiyla belli yerlerime batan tum paralarla DVD almistim. 15 tane kadar... Tabi ki izleyecek firsatim olmamisti. Sonrasinda ise rastgele iclerinden birini secerek her aksam bir tanesini izlemeye koyuldum. Cumartesi gecesi ise beni surpriz bir secim bekliyordu. Anlam veremedigim derecede rahatsiz edici olan bir film... Antichrist

Daha once rahatsiz edici filmler listeme bir cok film girmisti. Pier Paolo Pasolini'den Salo o le 120 giornate di Sodoma mesela. 9 kiz ve 9 erkegin 120 gun boyunda sex kolesi olarak cektigi iskenceleri izlemek oldukca rahatsiz ediciydi. Ya da Claire Denis'in Trouble Every Day'i. Kendine hakim olamayip sevistigi erkekleri yemeye kalkan kadin:) hicte eglenceli degildi. Michael Haneke'nin La pianiste'sinde menapoza giripte artik regl olamadigi icin her regl doneminde bacak arasini jiletle kesip ped yerlestiren Erika karakteride oldukca hastalikli ve rahatsiz ediciydi. Gaspar Noe 2002 yilinda tartismalara yol acan tecavuz sahnesi ile Irreversible'i cekti. Film bitmeden yuzlerce kisi salonu terketmisti. Simdi detayli hatirlayamadigim bu liste uzayip gidiyor ve bu listeye en baslardan 2009 yapimi bir film giriyor.

Lars von Trier'i Dancer in the Dark, Europa gibi filmlerden biliyor ve Danimarka'nin kuzey esintilerini bir cok sahnede ve alt metinde goruyoruz. Antichrist'te ise isler biraz cigrindan cikmis, izleyiciler gosterimde kalp krizi gecirmis, bir cok kisi bayilmis ve film belli bolgelerde yasaklanmis.

Willem Dafoe ve Charlotte Gainsbourg'u tebrik etmek lazim aslinda. Ozellikle Charlotteyi kriz sahneleri icin...

Gelin gorun ki ben filmden gercekten bir sey anlamadim. Bu kuzey sanat filmlerine hic karsi degilim, yarim erkek poposu ve bitmek bilmeyen bakismali sahneler cogu zaman filmi yarida birakmama sebep olmamistir diger bir cok arkadasim gibi. Ama bu film basladigi sahnede suphelendim. Atesli bir sex sahnesi ve sevistikleri icin cocuklarinin aglamasini duymayan bir cift. 1. dakikada cinsel birlesme sirasinda vajinaya giren bir penis ve carpisan testisleri agir cekimde izliyoruz!!! Iste burda suphelendim. Ayni sirada kar tanelerini ellemeye calisan cocuk camdan kayip disiyor. Cocuk betona carptigi saniyede kadinda orgazm oluyor ve izdirap bu dakikada basliyor.
Anne icinden cikilmaz bir depresyona giriyor ve hem kendisini hem kocasini sucluyor. Filmin icinde kadinin doga ve tarihte kadinin gordugu siddet uzerine yazmis oldugu bur tez var ayni zamanda da hem cocguna hemde kocasina ayakkabilarini ters giydirmeye ve ayaklarini dondurmeye calisiyor ben nedenini her ne kadar anlamasamda ama filmde bir kac sahne varki gercekten tansiyonunuz dusecek ve tum sigara ve benzerlerini tuketmek isteyeceksiniz.

Kendini klitorisini keserek cezalandirdigi sahne ve kocasinin ereksiyon halindeki penisini odunla ezerek kocasini cezalandirdigi sahneler...

Bu arada sakin degisik acilar kullanilarak olaylari tam goremeyeceginizi dusunmeyin. Sonuna kadar isletiyor bize Lars Von Trier bu sahneleri, tam karsidan hemde.

Eminim filmde cok harika alt metinler ve cikarilacak dersler vardir ama benim aklimda malesef bu iki korkunc vahsi ve luzumsuz rahatsiz edici sahneler kaldi.

Izlemeden iki kere dusunun ve aman aman aile ortaminda izlemeyin. dedigim gibi 1. dakikada golu yersiniz


Sanat; sanat icin mi, toplum icin mi ?

Anneannem kucukken yazdigim tum mektup ve siirleri bir deftere yapistirmak suretiyle saklamis.
Ne kadar sanatci bir kisilige sahip oldugum o zamandan belliymis. Simdi size simdiye kadar hic aciklanmamis belgeleri, cocukluguma dair en gizli sirlari, noktasina virgulune dokunmadan sunuyorum. Sizce benim sanatim toplum icin mi yoksa sanat icin mi?

16 Mayis 1991
Sevgili Anneannecigim,
Bana yazdigin mektubu aldim. Ben de sana cevap yazmak istedim.
Nasilsin? Sagligin iyi mi?
Beni soracak olursan, ben cok iyiyim. Hergun okula gidip geliyorum. Dogrusu okulumu cok sevi yorum. Arkadaslarim, ogretmenim, hepsi cok iyi. Derslerimin arasinda en cok matematik ve okumayi seviyorum. En buyuk dilegim, ilk donemki karnem gibi hepsi pekiyi getirmek. Sene sonunda yapacagimiz gosteride ben be rol aldim. Kisacasi hayatimdan memnunum.
Umarim sen'n gunlerinde benimkiler gibi neseli geciyordur. Sevgi ile ellerinden operim
Seni cok seven torunun


29 Ekim 1991
Sevgili anne annem
Seni ben cok severim
Acaba sen beni seviyormusun?
Allah uzun omur versin
omrun iyi gecsin

Anne annecigim cok iyi bir insandir
herkes bunu bilir
anne annem cok sakindir
nual baba gibidir... ( ahahahah bu kismi bitirici)

canimin icisin
ah ne iyisin
seni cok severim
gozlerinden operim


Sevgili anneannecigim
uzun zamandir gorusemedik. Seni cok ozledim ve bu yuz den bu mektubu yaziyorum. Nasilsin iyimisin? biz hepimiz cok iyiyiz.
son gorusmemizden beri neler yaptim
beni soracak olursan benim gunlerim ders calisarak kitap okuyarakve bos zamanlarimdada arkadaslarimla oyun oynayarak ve televizyon seyrederek geciyor. Fakat calismalarimin karsiligini aliyorum. derslerim cok iyi. gerci hastaligim yuzunden biraz geri kalmistim. Ama artik boyle bir sorunum olmayacak cunku koruyucu asilar oluyorum ve doktorum tamamiyle iyilesecegimi soyledi. Umarim sevinmissindir
Havalar cok soguk oldugu icin fazla gezemiyorum. Ama onumuzde sicak gunler var. o gunler icin simdiden enerji depoluyorum. Yazin kosup oynuyip bu gunlerin acisini cikartacagim.
Mektubuma son verirken seni sevgiyle kucaklar ellerinden ve gozlerinden operim. selamlar


29 Ekim 1991
Sevgili annecigim
sen hayatimda en cok sevdigim birkac kisiden birisin
seni cok severim
gozlerinden operim
sevgili annecigim

Sen en iyi kisisin
ne kadarda iyisin
Dunyada en guzel kisisin
Sevgili annecigim



Sevgili anneannem nasilsin iyisinbir ( d ler ve b leri cok karistirirdim). Bu benim sana attigim ilk mektup. Yoneticilik nasil iyi gidiyor mu. Bize gel annem ablam ben selam soyluyorum
cevap bekliyorum

Not: Eger yeteri kadar gulmediyseniz lutfen geri donup anneanneme yoneticilik nasil gidiyor diye sordugum ve kendisini bir noel babaya benzettigim misralarimi bir kez daha okuyun!!!

Search This Blog