Universitede Son Gün

Çok hüzünlü geçmesede insanın içi biraz burkuluyor tabi. Artık "öğrenciyim ben" diye sığınabileceğim bir mazeretim kalmadı.
Dün son olarak okula sadece bahçede oturmak muhabbeet etmek ve tabiki "Madison Street Boys" un konserini izlemek için gittik:) Gürkan'ın ilk Bis ini hiçbirimiz kaçıramazdık.
Dünyanın en büyük içki standınında (ki bahçenin yarısı kadardı) bulundugu mini festivalimizde benim en anlamadığım kısım doğum kontrol hapı kullanalım konusmasıydı.
Avrupa yakasının Yaprak'ı geldi ve bir anda sahneye çıkıp arkadaslar kızlaar aranızda çok şiddetli regl sancısı çeken varmı diye bağırmaya başladı. Sonra muhabbet bakın kilo aldırmıyor çıkartmıyorbana bakın kıl varmı kilolumuyum diye orasını burasını gösteren avam bir hal aldı. En sonunda ise hey turunculu sen hala prezervatif mi kullanıyosun daha fazla zevk alabilirsin kız arkadaslarınıza doğum kontrol hapı kullandırtın diye feryat figan bağıran bir hal aldı.
Sahneden mikrofonla gerçekleştirilen bu konusmada bizler soru sormadıgımız için "sosyal konulara duyarsız" öğrenciler kabul edildik. Ne yapsaydık
Heeeeyyyyyy ben öle bir adet sancısı çekiyorumki regl oludugumda çığlıklarımdan komşular uyuyamıyor...
Ya ben .... o kadar siddetli kanamam oluyorki her ay şak şak bayılıyorum.
Ben prezervatif kullanmıyrum öle zevk alıyoruzkiii kız arkadasımda bende duvarları yumrukluyoruz...
gibi tepkiler verip sahneye sesimizi duyurucak kadar bağırarak bu söyleşiyemi katılsaydık.
Eğer bu söyleşi bir anfide grçekleşseydi eminim Bilgi Universitesi öğrencileri çok rahat ve bilinçli bir şekilde bu söyleşiye katılırdı. Ama bahçede avaz avaz kimse penisi ve vajinası hakkında çığlıklar atmak istemez sanırım.

Ayrıca prezervatifin bir sürü başka yararıda var hiç birimiz kullanmayalımda sonra 2 her penisli ve vajinalımı gezelim
Peki hpv nolucak herkeste bobolar çıkınca:) diğer hastalıklar:))))
Neyse Eminim herkes doğum kontrol hapının faydasını ve kullanım şeklini biliyordur ama bu muhabbet gerçekten çok gereksiz ve komikti.

Yinede güzel havada okulumuzun bahçesinde hoş sohbet muhabbet bir gün geçirip biraz hüzünlü evlerimize döndük...
Öğrencilik bitti. Mezun olanları tebrik ediyorum

Hiç Bitmeyen Cumartesi

Cumartesi sabah 11.36 da uyandıgımda telefonumda Öyküden gelen bir msg vardı. "Levent zekeriyaköye barbeküye gidiyoruz 12.45 vapuruyla geçeceğiz sende gel" bende geri cevap attım "Daha yeni uyandım size iyi eğlenceler." 11.49 da çok şık giyinmiş kocaman güneş gözlüklerimi takmış ama suratımda kocaman bir yastık iziyle otobüs durağına çıkmış dolmuş bekliyordum bile. Cumartesi cumartesi evde oturup ne yapacaktımki?

Uzun bir yolculuktan sonra Zekeriyaköye, arkadasımızın evine vardık. Ki Yolculuğa kartladan başladığımı hesaba katarsanız gerçekten uzun bir yolculuktu ama buna değdi, çok dinlendirici bir gün geçirdik ve yaklaşık 7 saat boyunca yemek yedik hiç durmadık:)
Zekeriyaköyün baltagirmemiş ormanlarına yaptıgımız derin yolculukta çektiğimiz videoları bir fırsat bulduğumda Youtube a koyup buraya link vereceğim "LOST" adı altında:)

Akşamda FB-GS dövüşünü izledikten sonra(ki ne severim maç izlemeyi) Taksime doğru yola koyulduk.



Vi oynamaya kendini kaptıran Eceler taksime 2 saat kadar rötarlı gelince bende gecenin başlangıcını Barbekü arkadaşlarımla hiç tanımadıgım birini doğum gününde geçirdim ordanda Dogzstara geçildi

Cumartesi akşamı Indıgo'da Khan'ın performansı vardıki kendisi Ece ve benim myspace kankamız oluyor. Uzun mesajlaşmalar ve davetler sonunda Indigoya doğru koyulduk ve kapıda bizi komik bir supriz bekliyordu. Indigo kapısında ya da herhangi bir yerin kapsında rekor kırmış olabilirim çünkü Davetli listesinde "levent + sonsuz " yazıyordu. Kaç kişi gelirsem geliyim girebilecektim...Hepimiz çok eğlendik:)
Gece sonra Indıgo ve club 3 şeklinde devam edip sabahın ilk ışıkları ile sonlandı...Bizde cumartesi gününü haddinden dolu ve uzun yaşayıp Pazar günü oldugu gibi uyuduk yemek yedik geri uyuduk:)
O yüzden bu yazıda pazartesiye kaldı