Kartal'da kaldigim gunlerde evden ise gitmenin iki yolu var
1.ve kolay olan yol:
- Kartal/Bostanci arasi Fiat Bis yardimiyla 15 dakika (Aylik benzin masrafi 120 TL)
- Bostanci/Kabatas arasi Deniz otobusu 25 dakika(Aylik jeton masrafi 110 TL)
- Kabatas/Karakoy arasi Tramvay 10 dakika (Aylik jeton masrafi 45 TL)
- Karakoy/Tunel arasi Tunel 90 Saniye (Aylik jeton masraji 45 TL)
Toplam 4 degistirme / Aylik yol gideri 320 TL
2.ve ucuz yol
- Kartal/Haydarpasa arasi Tren 45 dakika (Aylik jeton masrafi 45 TL)
- Haydarpasa/Karakoy arasi Vapur 15 dakika (Aylik jeton masrafi akbil aktarmasi ile 12 TL)
- Karakoy/Tunel arasi Tunel 90 saniye (Aylik jeton masraji 45 TL)
Toplam 3 Degistirme / Aylik Yol gideri 102 TL
Iste bu sebepler yuzunde zaman zaman "Tren" kullanmaya basladim evden ise, isten eve giderken.
Sabah saatlerinde Kartal'dan trene binerken degisik bir macera yasiyorsunuz...Kisaca paylasmak istedim:
Oncelikle; tren yaklasirken tren bekleyen halk nedense one dogru yurume egilimi gosteriyor. Sanirim ondeki vagonlarin daha bos ya da daha favori olmasi ile alakali bir durum...Ya da Haydarpasa garina gelindiginde ondeki vagonlar vapur ve motora daha yakin oldugundan da olabilir! Bilmiyorum ama bende topluluga uyarak ve yeni bir tren yolcusu olarak deneyimli insanlari ornek alarak hemen one dogru yurumuye basliyorum.
Tren durdugunda iceride sabahlari inanilmaz bir kalabalik oluyor...Bu yuzden kendinizi once hangi kapidan binecekseniz ona yakin bir sekilde konumlandirmalisiniz, sonra da tam gaz kosarak iceri sigmaya calismalisiniz. Bunun icin bir kac can yakmak gerekebilir. Bazen bir kolunuz anatomik olarak alamayacagi bir sekil alarak sizden 3 insan arkada kalabilir.
Kalabalik arasinda kendinize guvenli bir yer bulmalisiniz. Onunuzdeki ve arkanizdaki kisiyi tamamen dis gorunus, koku, kilik kiyafet gibi degisik etkenlere gore belirleyebilirsiniz...Evet uzgunum bunu goz onunde bulundurmalisiniz cunku 3-4 istasyonluk mesafede cok yakin iliskiler kurmus oluyorsunuz. Mesela bir kere 3 durak boyunca hic kipirdamadan bir sandwich pozisyonunda ortada kaldim...Neyse ki bunun olabilecegini tahmin ederek arkama ve onume kimi alacagimi az cok ayarlamistim...Ayip yorgan altinda, ne fesatsiniz. Bizler sadece ucuz yoldan ise gitmeye calisan iscileriz!!!
Bostanci istasyonundan itibaren tren rahatlamaya baslar...Cunku tren yolcularinin buyuk bir kismi cok kutsal bir meslek olan temizlikcilerden yani gundelikci teyzelerden olusur. Zaten Bostanci'ya gelene kadar ki bu yakin temasli yolculukta bu gundelikci teyzelerin "Hanimlari" hakkinda neler dediklerini en ince ayrintisina kadar ogrenirsiniz.
- Hanim genelde cok zengindir, cok guzeldir, kocasi cok yakisiklidir, gundelikci kadinla arasi cok iyidir arkadasi gibidir, sadece ve sadece 1 kere giydigi harika ve degerli kiyafetleri gundelikciye hediye eder...
-Hanim genelde cok lanettir, cok cimridir, basinda bekler ve iyi temizliyor mu diye kontrol eder, kocasi hanimi aldatiyordur ve bunu nedense temizlikci en ince ayrintisina kadar biliyordur.
Trenlerde bircok yabanci dil konusulur. Basta Kurtce olmak uzere, guzel Turkcemizin'de daha once hic duymadiginiz aksanlarini trende duyabilirsiniz. Ilk bindiginizde lutfen panik olmayin...Kulak aliskanligi icin 3-4 sefer binmek gereklidir trene. Ancak sonrasinda konusulanlari anlayabilirsiniz. Ilk gun eger tren yolculariyla iletisime gecmek istiyorsaniz lutfen saati ve istasyonun adini sormaktan ileri gitmeyin. Yosa sizin yabanci oldugunu anlarlar ve trenden atmaya calisabilirler.
Sakin gundelikciler ayakta iken bosalan bir koltuga oturmayin. Trende gundelikciler Hindistanda ki inekler kadar kutsaldir ve bosalan koltuklara ilk once ve ancak onlar oturabilirler. Unutmayin onlar tum gun calisip evlerimizi temizliyor ve tum yastik ve biblolari kendi zevklerine gore yeniden yerlestiriyorlar. Bunun icin enerji depolamalari lazim!.
Trende cok sapik vardir. Kenedinizi ve totonuzu kollayin. Sadece sabah ve aksam saatlerinde trene zevk icin binen bir takim insan grubu olduguna eminim. Trende gun boyunca belirli periyodlarda "beyefendi biraz acilir misiniz" cigliklari yukselir. Ureme organlarini diger insanlara surtmeye bayilan insan grubu uzulerek acikliyorum ki genelde Cevizli istasyonundan trene binerler. (kartal/gebze istikametindeki istasyonlar hakkinda bilgim yok o yuzden tum veriler kartal/haydarpasa arasinda ki semtlerden toplanarak paylasilmaktadir)
Erkeklerin sac modelleri 2015 sezonuna oncu olacak sekilde yapilmistir. Ortalama yarim kap yada kutu ne ise jole kullanilarak sertlestirilen saclar, kavga esnasinda kafa atarak cinayet aleti olarakta kullanilmak uzere tasarlanmislardir.
Cok cesitli parfum boca etmis yagiz delikanlilar bir araya geldiginde eger benim gibi ajerjisi olan bir insansaniz, kalabalik trende hapsirmamak icin dilinzi damagina bastirarak hapsiriginizi engellemeye calisirken bayilma ya da patlama tehlikesi gecirebilirsiniz.
Trende ki genc kizlar cok guzeldir. Surahi seklindeki vucut yapilarini dar kot ve kafalarindaki esarplarla tamamlarlar. Cevizliden binen yagiz delikanlilar bu kizlara bayilir. Trende hep kavga ederler ama kizlar aslinda bir sekilde begenilmekten cok mutludurlar.
Bu maddeleri daha cook siralayabilirim
Guzel Istanbul'umda yasarken Istanbul'u sadece Asmalimescit, Bagdat Caddesi, Nisantasi, Etiler, Kanyon falan saniyorsaniz hayatin gercekleriyle tanistirayim sizi...
Turkiye'de cok gelismis bir rayli sistem var...Bir gun bininiz ve yukaridakileri tekrar okuyunuz!
Hayirli yolculuklar ve banliyo yolcularina da burdan selamlar..Hepinizi cok seviyorum
February 14, 2010
Cumartesi Gecesinden Notlar
If Istanbul ve diger film festivallerinde her sene bir adet hardcore film secimi yapilir ve genelde bu kisim icin film secimi bana birakilir! Neden acaba?
Greek Pete'den yana yaptim secimimi...Londra'da yasayan Yunanistan dogumlu bir erkek jigolonun hayatini anlatan bir belgesel. Cirkin Pete vucudunu sergilemekten hic cekinmemis bu Porno belgeselinde...ama bizi sasirtacak ya da zorlayacak hic bir olay yok. Erkek Jigolo belgeselinde olmasi gerektigi gibi hersey yani :)
Sonrasinda Kiki de yemek...Mantarli rizotto ( mantarlar tabii ki Porcini). Hemen ardindan da Mini Muzikhol'de Belkis'in ilk dj setini desteklemek uzere Indie Night modumuza gectik...Es dost tanidik herkes ordaydi. Soylemeden gecemeyecegim ama gecenin 23:00'unde, mekan her ne kadar kalabalik olmasa da, Marie Claire dergi gekimi olmasi, insanlara lutfen kabinin onunde dans eder gibi yapiniz denmesi, cekim icin icerinin apaydinlik olmasi, o kadar abesti ki...
Belkis ozellikle setinin son yarim saat, 45 dakikasi harikaydi! Cok eglendik...Supersin
Pandaloop'uda biraz dinledikten sonra Mini Muzikhol benim tahammul sinirimi asacak kadar kalabaliklasti...O kadar kontrolsuz kalabalik olan bir mekanda onumden arkamdan onlarda insan surtunerek ve ickimi dokerek gecerken asla eglenemem...
WTF (what the fuck) isimli bir mekandan FB event invitationlari geliyor ve kulaktan kulaga "Yeni Machine" diye soylentiler yayiliyordu...Bir bakalim dedik ama o da tam bir fiyasko, korkunc bir yerde, 4. katta, korkunc izbe, kotu dekorasyon ve garip insanlar...belki gece 3 ten sonra iki kafayla gidinde Machine etkisi yapabilir ama NOOOOO... Machine'imi hic bir seye degismem:)
Erken baslayip erken biten bir Cumartesi gecesi!
Sevgili gunluk tadinda ki yazimin sonu!
Greek Pete'den yana yaptim secimimi...Londra'da yasayan Yunanistan dogumlu bir erkek jigolonun hayatini anlatan bir belgesel. Cirkin Pete vucudunu sergilemekten hic cekinmemis bu Porno belgeselinde...ama bizi sasirtacak ya da zorlayacak hic bir olay yok. Erkek Jigolo belgeselinde olmasi gerektigi gibi hersey yani :)
Sonrasinda Kiki de yemek...Mantarli rizotto ( mantarlar tabii ki Porcini). Hemen ardindan da Mini Muzikhol'de Belkis'in ilk dj setini desteklemek uzere Indie Night modumuza gectik...Es dost tanidik herkes ordaydi. Soylemeden gecemeyecegim ama gecenin 23:00'unde, mekan her ne kadar kalabalik olmasa da, Marie Claire dergi gekimi olmasi, insanlara lutfen kabinin onunde dans eder gibi yapiniz denmesi, cekim icin icerinin apaydinlik olmasi, o kadar abesti ki...
Belkis ozellikle setinin son yarim saat, 45 dakikasi harikaydi! Cok eglendik...Supersin
Pandaloop'uda biraz dinledikten sonra Mini Muzikhol benim tahammul sinirimi asacak kadar kalabaliklasti...O kadar kontrolsuz kalabalik olan bir mekanda onumden arkamdan onlarda insan surtunerek ve ickimi dokerek gecerken asla eglenemem...
WTF (what the fuck) isimli bir mekandan FB event invitationlari geliyor ve kulaktan kulaga "Yeni Machine" diye soylentiler yayiliyordu...Bir bakalim dedik ama o da tam bir fiyasko, korkunc bir yerde, 4. katta, korkunc izbe, kotu dekorasyon ve garip insanlar...belki gece 3 ten sonra iki kafayla gidinde Machine etkisi yapabilir ama NOOOOO... Machine'imi hic bir seye degismem:)
Erken baslayip erken biten bir Cumartesi gecesi!
Sevgili gunluk tadinda ki yazimin sonu!
Subscribe to:
Posts (Atom)