March 22, 2007

March 20, 2007

Backstage





Buzda Dans'ın Backstageini çalıp oraya yerleştik. Gün boyu kocaman kanepelere yayılıp çay kahve içip muhabbet ettik ve birbirimizle dalaştık. Show başladıgında ise 350 kıyafet değiştiren grup arasında bir koşusturmaca vardı. Bu mor kıyafetler final sahnesinde giyiliyor ve ışıkları var. Çok keyifli bir görüntü. Alttaki resim ise benim çektiğim ve her herhalde herkesin oldugu bir grup fotorafı...
Bu işte böylece tamalanmış oldu ama bu sefer bizim için bir işten öte çok güzel 2 haftalık bir arkadaslıktı. Umarım tekrar bir yerlerde karşılaşırız... Hepsini çok özleyeceğim
Gelip showu izlemeyenler de ne kadar güzel bir şey kaçırdıkları için üzülmemliler bence...
Ama bir tiyo vereyim seneye belki bir kez daha gelecekler ama aynı show değil mevcut 3 showdan bir diğeri ile...

Levent On Ice

Katerina'nın ısrarları üzerine, kendime bir paten bulup buza çıkmam gerekiyordu. Eğer yeterli isem Holiday On Ice ta yer alacak ve showlara çıkacaktım. Hemde principle olarak:)
Bende bir kaç gün reddetmenin üzerine baskılar artınca Baz'ın patenlerini alıp buza attım kendimi. Hakikaten buza attım diyebilirim çünkü ilk başta ayakta durmak bile imkansızdı. Ama 10 dakikalık çırpınmalarımın üzerine ilerlemeyi başardım. Zorunlu hareketlerimi gerçekleştirdim ve Juriden tam puan aldım. Son olarak bana geri geri kaymayıda öğretttiler ve çok eğlendiler kayamadıgımı görünce. Şimdilik milli buz patenci olma hayallerim suya düşsede kim bilir ilerde neler olacağını. Dimitri'nin beni kaldırıp lift yapma sözü vardı ama hiç fırsatımız olmadı:)
Yinede 1 kerede olsa Buzun üstüne çıkmış oldum, çok keyifli bir ara gidicen biryerlerde deneyin ama benim gibi showu izleyip havaya girmeyin sakın:)

Kim Kimdir



Pamela: Kısa dönem oda arkadaşım, Dünya tatlısı herkesin ablası hepimiz Pammy'i çok seviyoruz. Pickle(Micheal) döndükten sonra odasına son gece ben yerleştim ve Pammy'i çalan telefonum yüzünden hiç uyutmadım çünkü tam olarak 24 kez telefonum çaldı:)
msn'inden kafasını kaldırdıgı zamanlarda oldukça keyifli, kocaman balon bardağı ile kırmızı şaraptan başka bir şey içmez. Tüm dedikoduları alabilirsiniz ve mesaj göndermek istediğiniz tüm kişilere Pammy yolu ile mesajınızı iletebilirsiniz. Çok özleyeceğim kendisini....



Baz: Kısaca Mr. Bean :) Dünyanın en sevimli insanlarından biri, Uzun süre beni çantasına koyup ingiltereye götürmek istesede başarılı olamadı... Pammy ve Ceren'in gece boyu kafalarını şişirdi. Hepimizin en yakın arkadaşı, çok içer, hiç uyumaz... Tekrar görmeyi ümid ediyorum kendisini. Bu iki hafta hepimizi çok eğlendirdi. Umarım en kısa zamanda bilgisayar kullanmayı öğrenir ve Pammy ile olan uzun msn muhabbetlerimize iştirak eder.



Yasmina: Fransız cezayir kırması aşkım:) Bende onu çantama koyup evime götürmek istiyorum. Gördüğünüz gibi saat sabahın 5.30 u ve biz hala otel lobisinde içki içip muhabbete devam ediyoruz. Müthis fransız aksanı ile ingilizce konusuyor ve daha önemlisi hiç susmadan konusuyor. Her gördüğümde günde 100 kere sarılıp öpüştüğüm insan. Herşeye çok şaşırabilir...bir nevi bizim Öykü gibi



Daniella ve Cobby: Daniella kendisine taksimde bir esnaf bularak zamanının bir kısmını yeni türk aşkıyla geçirmeye karar verdi, Cobby,Ceren;in oda arkadası Yasmina için hiç susmadan konusur demiştim ya cobby yasminayı cebinden çıkartır. Barda sarkanlara tokat atmasıyla meşhurdur. Çok açıksözlüdür bazen rahatsız eder ama çok severiz kendisini en çok vakit geçirdiğimiz bir diğer insan. Bana biraz Lubka'yı hatırlatıyor hali tavrı...



Bizim Ceren'le Lezbiyenler olarak adlandırdığımız, hiç ayrılmayan iki yakın arkadas: Solumdaki grubun en güzel en sexi kızıdır Karry. bende gördüğünüz gibi bir fantazinin tam ortasındayım ama malesef Karry Ceren'le daha çok ilgileniyordu:( Enteresan insanlar çocuk gibiler çılgın yaramaz her an beklenmedik bir şeyle karşınıza çıkabilirler.



Fiona: Baş dansçı kızlardan. Buz Patenini bırakması gerekirse sudan çıkmış balığa dönüp öle durabilir sadece. Çok iyi. Grup arasında Dimitri onu baş aşağı çevirip salladıgı için show boyunca, kafasının biraz karıştıgı ve bazı tahtaların yerinden oynadıgı düşünülüyor.


Micheal(Pickle): Kız erkek farketmeksizin herkesin hayran oldugu şahıs. Annemde showu izlerken kim bu çocuk kaç yaşında diye sormuştu:) Çevresinde görünmeyen bir duvar vardır, çok cool, ama herkes çok sever. Pammy'in en yakın arkadasıdır. Micheal gidince odasında ben yerleştim...



Selma: Show boyunca basın ın herşeyi ile ilgilenen şahıs. Ayak üstünde 1001 yalan söleyip herşeye bir çözüm bulabilir kendisi. Canım arkadasım bundan sonra haftasonları İndigo senin Club 3 benim beraberiz:)



Ceren: Rehper arkadasım, hayatımızın en komik işini beraber yaptık. Yapmadıgımız rezillik yemediğimiz bok kalmadı:) Kendisi çalışan kesime hitab eder kenelde, bizde hiç bir oyunu oynamaktan çekinmeyiz(çıkarlarımızı doğgrultusunda)
Başka işlerde de beraber çalışmak üzere sevgilim:)

Holiday On Ice anılarımız devam edecektir....

HOI Anıları


Sizlere oturup 15 günümü bastan sona yazamayacağım için, yazsamda anlamı olmayacağı için bir kaç enteresan olayı parça parça anlatmaya karar verdim...
Bu uyumlu resimde de gördüğünüz gibi Revünün esas patencisi benim :)
Zeynep Tokuş'la Bobby'yi hepimiz tanıyoruz. Resimde tanımadıgınız beyaz kıyafetli insanlar ise Martin ve Nina. Show'u izleyenler bilir. Martin ve Nina'ın yaptıklarını izlerken bazen eyvay kız şimdi ölecek diye gözlerimizi kapadığımız olmuştur...

Zeynep Tokuş ve Bobby'de Holiday On Ice'a konuk star olarak katılıp show'un bir parçası oldular. Oldukçada iyilerdi açıkçası. Hiç göze batmıyorlardı ve en çok alkışı alanlardandı...Tabi bunda Türk halkımızın Buzda Dans hayranlığınında etkisi çok.

Annemde dahil herkesin bana sorduğu ilk soru "O kız hakikaten öle kibarcıkmı yoksa hanım hanım rolmü yapıyor" oldu. Geçirdiğimiz bir kaç gün içerisinde benimde deneyim ettiğim Zeynep Tokuş rol falan yapmıyor, gayet sevimli nazik herkesle iyi geçinen bir insan, ki bende TV den izlerken pek sevmezdim kendisini ama fikirlerim değişti. Bobby'e gelince, o yavrum kara koyun, mülaim zararsız çok şeker :) ( Tamara için aynı şeyi söleyemeyebilirim, her ne kadar ben şahsen iyi anlaştıysam da genel olarak çok sevilen bir kişi olmadı kendisi, ben türkiyede starlara nasıl davranıldıgını öğrenecek kadar uzun kaldım diyip kendini star ilan etmesiyle okları üzerine çekti..)

Benim dikkatimi çeken bölüm ise show bittikten sonra Zeynep Tokuş ve kocası Bobby'i parkormana 5 dakika mesafede olan oteline bırakmıyor olmaları idi... belki işleri vardır kim bilir...

Başımızdan geçen en komik olay ise söle idi; Bir basın toplantısında ben elimde mikrofonlarla çeviri yapmak için geçtim kameraların karşısına. Zeynep Bobby ve birkaç patenci daha var. HOI patenclerine sorulan bütün soruları tercüme ettikten sonra bizim dansçılar ayrıldı ve Zeynep ile Bobby kaldılar bende nasıl olsa Zeynep çok iyi ingilizce biliyor diye arkamı döndüm ve Bobby'nın uzun süren cevabını dinlemedim, ama Zeynep'te nasıl olsa ben çeviriyorum diye dinlememiş ve Bobby sustuktan sonra kameralar bize dönünce ikimizde birbirimize bakakaldık... Sonunda zeynep ucundan yakaladığı konuşmayı süsleyerek durumu idare etti ama sonrasında çok fazla güldük bununla ilgili:)

March 19, 2007

This Boy's Life


The story about the relationship between a rebellious 50s teenager and his abusive father, based on the memoirs of writer and literature professor Tobias Wolff...

İki haftalık yoğun ve keyifli bir çalışmadan sonra Holiday On Ice patencilerini ucaklarına bindirip evime döndüm. Daha önce dediğim gibi arkadarından ağlamadım ama daha değişik şeyler yaşandı ki çok detaya girmek gibi bir niyetim yok. Umarım aralarından bazılarını tekrar görme şansım olur.

Gel gelelim eve döndüğüm ilk boş günümde uzunca bir süre uyuduktan sonra kendimi tekrar TV ve Dvd lere vermeye niyetlenmiştimki izlemediğim hiç dizim ve dvdim kalmaış bunu farkettim. bende rastgele digitürk açıp ilk çıkan filmi izlemeye koyuldum.
This Boy's Life; 1993 yapımı çok etkili bir dram. Aynı zamanda Robert De Niro, Leonardo Di Caprio Ellen Barkin gibi isimler oynuyor. Leonardonun minikliğini görmek isteyenl içinde iyi bir fırsat. Henüz sinir olunamayacak kadar genç. Filmi izlerken zaman zaman ah evladım evden kaçsana gibi babaanne dede yorumları yapmaktan kaçınamadıgınız durumlarda oluyor...

Film çok güzel, elinizize geçerse izleyin kaçırmayın. benimde yorgun ve bayık pazartesi akşam üstümü çok iyi geçirmeme yardım etti. Zira ayaklarımı tepeye uzatıp elimde kumanda izleyecek birşey bulamasaydım çok mutsuz bir çocuk olabilirdim:)


Robert De Niro ... Dwight Hansen

Ellen Barkin ... Caroline Wolff Hansen

Leonardo DiCaprio ... Tobias 'Toby' Wolff

Jonah Blechman ... Arthur Gayle

Eliza Dushku ... Pearl

Chris Cooper ... Roy

Carla Gugino ... Norma

Search This Blog