January 27, 2007

Gotan Project ile Bir NipTuck Gecesi


Bu haberi okumadan önce bir altta ki FHM haberini okumanız gerekmektedir. Zira bunlar birbiri ardına gelişen olaylardır:)

Perşembe gecesi vücud sıvı ağırlığım kadar içtiğim votkalar yüzünden cuma günü fevkaladenin fevkinde uyandım:) Sabah 9 du, uyuyamadım tabi ki ve midemden hiç duymadığınız sesler geliyordu. Ev halkının uzuuuun süre daha uyuyacağını tahmin ederek Ortaköy'e Burak'ın evine doğru yol aldım. Bindiğim taksi bütün günümün rezil olmasını sağladı diyebilirim çünkü takside şöyle bir şarkı çalıyordu ve bütün gün bu şarkıyı mırıldandım, mırıldanmadığım zamanlarda ise içimden söylemekteydim.

AŞK İÇİN AĞLARIM, AŞKLA GÜLERİM
AŞK İÇİN ÇARPIYOR YANAN YÜREĞİM
AŞK İÇİN ÖLMEKSE, ÖLEBİLİRİM
VUR VUR VUR AŞKIN KADEHİNE VUR

Neden ezberledim bilmiyorum ama takıldı kaldı. Neyse konumuza dönelim
Uzun süre evde oturup film izleyeceğimizi düşünüyordum ki bir telefonla Gotan Project'e davet edildik. Benim gibi bir Nip/Tuck izleyicisinin, bu soundtrackleri canlı izlemesi gerektiğine karar verdim ve akşama kadar kendimi tedavi ederek tekrar yollara düştüm.
Mekan muhteşemdi Tophane-i Amire de idi konser. Kendimizi bir yandan 1001 gece Onur bey gibi hissediyor ve atımıza atlayarak siyah geceyi sehrazadın aklından silmek için konsere doğru 4 nala koşuyorduk diğer bir yandan ise içeriye girdiğimiz anda Epoca ve ya Last Tango İn Paris eşliğinde Dr. Christian Troy ile Kimber Henry'i sevişirken bulacağımızı hayal ediyorduk.

Evet atmosfer aşşağı yukarı böyle idi ama içerde daha çok bugune kadar tango dersleri almış ve bunu sergilemenin işte tam sırasıdır diye yanıp tutuşan tangocu çiftlerle doluydu.
Konser muhteşemdi. Özellikle ilk bis ten sonra devam eden yarım saatlik bölüm gerçekten çok uzun süre alkışlandı ki çektiğim video da da o bölümden bir parça var.
Popoları kaldıramayıp evde oturanlar bu ara çok güzel organizasyonlar kaçırıyorlar. Benden söylemesi....


FHM'in 100. Yıl Partisi:)))

Perşembe günü evde oturacağıma neredeyse yemin etmiştim. Sınavlarım bitti ve zaten çok yorgundum. Ne spora gidecektim ne evden çıkacaktım taa ki Ece hazırlan FHM'in 100. sayısının özel partisine gidiyoruz diyene kadar. Bir anda çok cazip geldi ama bir anda bir de şöyle bir duygu geldi... İstanbul'un FHM'e çıkmış gelmiş geçmiş bütün Tatiana'ları orada olacak ve gelen herkes acaba biri beni FHM e kapak yapar mı diye farkedilmek istercesine giyinecekti. Benimse bu durumlara uygun sadece gabardin bir takım elbisem vardı ki çok abartılı olabilirdi.
Dolabımı karıştırırken dahiane bir fikir geldi aklıma. Senelerdir geyiğini yaptıgım bir gömleğim vardır. Sölemesi ayıp Milano'dan almıştım da soranlara "Milano'dan aldım, ben genelde alışverişlerimi Milano'dan yaparım" diye geyikler yapıyordum. Resimde de göreceğiniz gibi Morun her tonlarında çizgileri olan parlak ve fış fış sesler çıkaran gömleğimin adı; Mor fış fışlı pezevenk gömleği:) FHM Partisine gitmeye kesinlikle hazırdım...

Neyse gecenin kahramanlarıyla buluşuldu( bu kişi bizim içeriye davetli olarak girmemizi sağlayan Akşam gazetesi magazin yazarı arkadasımız Yiğit Karaahmet) ve mekana doğru yola koyulundu.
İçerisi oldukça iyi hazırlanmıştı, izzeti ikramda kusur yoktu. İçkiler ilk dinamo partilerine taş çıkartırcasına ücretsizdi ve yanında ; bütün gece kovaladığım ve belki 20 tane yediğim çok lezzetli karides köfteleride cabasıydı.
Ortada gezen memeli içki dağıtıcı kızlar 4 bir yandan saldırıp, kavunlu karpuzlu, nar sulu, ayvalı, elmalı votkaları; hayatlarındaki tem amaç ve onları tek mutlu edecek olayın biz sevgili konukların votka içmesiymişcesine davranarak, şat bardakları, enjektörler, yarın kavunlar, kamışlar ve bilimum enteresan yöntemlerle damarımıza votka pompalıyorlardı.
Deniz Seki, Bilge Öztürk gibi diğer memeler ise gecenin ünlü konuklarındandı...Memeleri olmamasına rağmen Hayko Cepkin'de aramızdaydı.

Gecenin sonu kaçınılmazdı ve ben çok sarhoş oldum. Gerçi eminim bizim grubumuzda sağlam devam eden pek insan kalmamıştı ama oldukça eğlenceli bir gece geçirdik. Ben çıkarken FHM yeni yazı işleri müdürünü neden tebrik ettim o da beni neden DJ arkadasın menejeri sandı muhabbetler buralara kadar nasıl geldi hiç hatırlamıyorum.
Ortam video çekemeyecek kadar karanlıktı o yüzden sadece bir kaç resimle idare edicez:)


January 25, 2007

İki Başlı Ejderha



Belçika'da bir hayvanat bahçesinde, çiftleştikten 6 gün sonra hala ereksiyon halinde olan iguana'nın durumu düzelmezse penisi kesilecekmiş. Veterinerler bu duruma bir çare bulmaya çalışıyorlarmış ve iguana bu duruma bir çare bulunana kadar ereksiyon halinde yasamaya devam edecek bulunanaz ise penisi kesilecek. Buraya kadar haber acıklı değil mi? Hepimiz "bizim başımıza gelse naaparız diye bir düşündük"
Levent Bey penisiniz 6 gündür ereksiyon halinde oldugu için tıp çaresiz ve melsef penisinizi kesmemiz gerekiyor..... ıyyyyykk
Şimdi ise iyi haber; erkek iguanalarda 2 penis bulunduğu için hayvanın üreme özelliği devam edecek.
Bence bu durumda erkek iguananın çiftleştiği dişi iguanaya bir bakmak lazım. Ne yaptı, nasıl bir tekniği varki zavallı erkek iguana 6 gündür o anı yaşıyor....

Camera Camera on the Wall


Her zaman en beğendiğim reklam kampanyaları moda çekimleri veya kataloglar içinde ilk sıralarda diesel vardır.
Diesel yeni iç çamaşırlarını tanıtmak için oldukça ilginç bir fikirle gelmiş bu sefer.
Biri bizi gözetliyor mantığıyla çıkan fikir, bir odaya 2 kız ve bir erkeği kapatıp 5 gün boyunca onları diesel iç çamaşırlarıyla ortada dolaştırmaktan ibaretve çok başarılı. Sanırım kızlarımız senryoya göre Juan'ı kaçırıyor ve odada bir nevi köle olarak kullanıyorlar. Genelde Joan ya yatağa bağlanmış durumda ya da odanın içinde kelepçe ile gezdiriliyor, temizlik yaptırılıyor ya da kızların çeşitli "işkencelerine" ,işkence denirse tabi, maruz kalıyor.
Diesel'in sayfasından güncel bir şekilde takip edebilirsiniz fakat elinizi çabuk tutun çünkü bu fetiş kampanyanın zaten 4. günü olmuş bile. Yarın son yani.




Sürmenaj Vücud Patinaj Çekiyor

Bu laf benim için ve benim baskılarımla yazılmış bir şarkının sözlerinde vardı:)konuyla alakalı buldum...Gürkan'ı öperiz
Son zamanlarda herkes çok yorgun göründüğümü çok beyaz göründüğümü keyifsiz oldugumu falan söylüyor bende açıkçası kendimi öyle hissetmeye başladım:)amaaaaaaa...
Bu gün itibariyle sınavlarım son bulmuş durumda. İşten telefon gelmediğine göre yarın hiç kimseye rehperlik yapmamda gerekmiyor. Uzun zamandır hayal ettiğim zorunlu hiç bir şey yapmama dönemi başlıyor sanırım. Ama şu anda öss den çıkan öğrenciler ile aynı psikolojideyim test çözmek istiyorum bir nevi(bu benzetmeyi daha önce yapmamaışımdır umarım). Mesela ne yapabilirim; evde oturup sabahtan akşama kadar internette vakit öldürebilirim, yeni aldığım kitapları karıştırabilirim, yarın akşam FHM'in partisine gidip sarhoş olabilirim, evde oturup seri olarak aldıgım bütün dizilerden bir oturusta 10 bölüm izleyebilirim(rekorum lostta 1 günde 12 bölüm), açıkçası bilmiyorum.

Coupling lerim bitmek üzere 4. sezon 4. bölümü izledim ve sadece 2 episode kaldı çok mutsuzum. Bugün en son gülmekten ağlamaya başladım ve ev halkının oldukça dikkatini çektim hatta irite edici olmuş bile olabilirim.
Tam şu anda önümde South Park'ın 9 sezonu full bir şekilde duruyor. Her ne kadar çoğunu izlemiş olsamda South Park bu ne farkederki bir kaç kez izlenebilir.
Kimseyle South Park Simpsons muhabbetine girecek değilim çünkü benim için su götürmez bir şekilde, tatışmasız South Park...
Fakat farkına vardım ki bütün episodlar olmasına rağmen özel bölümler yok bende. Tam internette özel bölümlere bakıyordum ki bir tanesini buldum hemde youtube da full version:)
Vakti olan sıkılan takılsın diye buraya da koymaya karar verdim.



Yarın bu bahsettiğim aktivitelerden hangisini veya hangilerini yaparım bilmiyorum ama sonunda sınavlarımın bitmiş olmasına ve yarın çalışmıyor olmama çok seviniyorum(gerçi yarın sabaha kadar hala telefonum çalabilir ve iş bilgilerim gelebilir).

January 23, 2007

Toplum İçin Sanat


Eurovision'a Türkçe şarkıylamı gidelim ingilizce şarkıylamı gidelim kavgasına son
Bu şarkı olayı bitirmiştir que sera sera'nın bu versiyonu ile gidilebilir!!!!!
böyle temiz bir ingilizce
böyle bir makam muhteşem harkulade. İzledikçe izleyesim geliyor.

Tattoo

Bu iconu gördüğünüz yazılar +18 okuyucular içindir. Bu yazı explicit fotoraflar içermektedir:)

Ne zamandır ikinci dövmemi yaptırma planlarım vardı. Hep erteliyorum. Bu aralar bir çok arkadasımdan da dövme yaptırma fikirleri gelmeye başlayınca tekrar gündeme geldi. En son Gürkan'ın dövme arayışlarıyla ciddi ciddi düşünmeye başladık. Ne dövmesi yaptırsak ve neremize yaptırsak....
16 yaşındayken annemden habersiz yaptırdıgım ilk dövme evde büyük bir kıyametin kopmasına sebep olmustu. Izmir'deyken arkadaşıma yaptırmıstım ve annem telefon açıp bugun ne yaptın diye sordugunda . " hiiç sinemaya gittik gezdik bide dövme yaptırdım " diyerek çok sıradan bir olaydan bahsedermiş gibi açıklamıştım.
İzmir'den döndüğümde annem bana "hoşgeldin" demeden önce "bacağını göster" demişti.
Portekize gittiğimin 2. günü ise kulaklarımı deldirdim. Annem bunun üstüne de bir yorum yaptı ama o çok ayıp onu buraya yazamam.
Ama sanırım artık annem böyle şeylere tepki vermeyecektir ve bende tepki alıcak yaşımı çoktan geçtim:)
Gel gelelim artık dövme beyenmez olduk. 16 yasındayken yaptırdığım dövmeyi 10 dakikadan kısa bir sürede seçmiştim. Şimdi hersey daha zor.
Baktıgım bütün dövmeler ya çok fetiş ya çok sıradan ya çok aptal ya da özelliksiz geliyorlar. İnsan neden vücuduna öyle bir şey çizdirsin ki... ve bu demek oluyorki artık tam sınırdayım. Yani bu aralar bir dövme yaptırmazsam muhtemelen daha sonra "amaaan ne gerek var" diyeceğim ve bu malesef, sıkıcı büyüme belirtilerinden bir tanesi...

Bu konuda yorum ve yardım alabileceğimi düşündüğüm için bir kaç beğendiğim dövmenin resimini koyacağım. Belki siz de gözünüze çarparsa linklerini bana yollayabilirsiniz beğenebileceğimizi düşündüğünüz dövmelerin internet adreslerini
ya da resimlerden beğendiğiniz ve ya asla olmaz dediğinizi commentlerle belirtirsiniz.
Ps: resimler yaptırmayı düşündüklerim değil tarz olarak yakın bulduklarım....



Çooook beğendim böyle bir vucudum olsaydı ve kollarımı arkadan kavusturdugumda böyle görüneceğime inansaydım kesin ilk tercihim olurdu...



Yeri şekli ve boyutu itibariyle en olası. Hem bakın Kaplumkurbaga....


Bir kez daha bacağıma veya ayağıma dövme yaptırtmam fakat tarz olarak güzel. Böyle bir şeyler olabilir. neden olmasın???



Çok fetiş bayıldım. Gerçekten çok beğendim ama böyle bir dövme yaptırırsam hep böyle durmak isteyebilirim mesela halk otobüsünde ve ya sınıfta ders dinlerken her hangi bir yerde üstümü tamamen çıkarıp böyle durmak isteyebilirim. Türk örf ve adetleri ve ahlaki yapımıza aykırı.



Tim Burton ve benzeri her zaman kabulumuzdur...



Bendekinin aynısı.... Ikinci bir pipim olsa yine bunu yaptırırdım :)

January 22, 2007

Yiğit Özgür 2

Çok güldüğümüz Yiğit Özgür karikatürlerinin ikinci serisi işte burada
iyi eğlenceler
ara ara buldukça devam edeceğim eskilerden:)












TV Quiz 2 - Buzda Dans

Yeni programımız Buzda Dans. Açıklamaya gerek yok sanırım hepimiz katılan yarışmacıların tek ama tek gayelerinin Türkiye'de ki bir insan evladına daha buz patenini tanıtmak ve sevdirmek olduğundan emin olduğumuz muhteşem program. Ben gerçekten çok eğlenerek izliyorum. Her hafta merakla acaba; Okan Karacan nasıl duygu sömürüsü yapacak, Tuba Ekinci daha varoş nasıl olabilir, güçlü partneri Zeynep Tokuş'u ne kadar yükseğe fırlatacak, Pınar Aylin kaç gez düşecek, Alp Kırşan en kötü espiriyi yapıp patlayarak yok olacak mı, diye izliyorum. Ayrıca Gamze Özçelik 1 saatte ortalama 10 kere kareografi diyor. Acaba onu aslında "koreografi" olduğunu anlayabilecek mi diye merak etmiyor da değilim.
Neyse Bu haftaki sorumuz da bunun üzerine...

Artık kim buzda dans etmesin???? Gitmesini istediğiniz sevmediğiniz nefret ettiğiniz izlerken içinizi gıcıklayan isme oy verin ben söz gönderticem:)

Bu arada ilk tv quizimiz 6 oy sıla 4 oy sehrazad ile sonuçlandı doğru cevap sıla idi
tebrikler. ama kate dışındaki her cevabı kabul ediyodum ilk sefer oldugu için
Ufak bir teknik hata yaptıgım için sonucu gösteremiyorum bana inanmak durumundasınız ama bu quiz sonuçlandıgında sonucları görebileceksiniz.

Hadi bakalım....

Search This Blog