February 19, 2007

Glue


“İnsanlar neden, birbirlerinden hoşlandıkları anda sevişiveren hayvanlar gibi davranamıyor?”
Bende bu soruyu bir kaç kez aklımdan geçirmiştim açıkçası...
Tutkal, abartıya kaçmadan bir ergenin hayatını anlatmayı başarmış çok güzel bir film. Festivale uygun bir şekilde de oldukça da bağımsız:) Bir ergenlik hikayesini bir türk filminde izlesek eminimki oldukça sapma sapan sahnelerle karşılaşır, yerli yersiz küfürler kullanır, olur olmaz masturbasyon sahneleri koyardık. Tutkal da herşey tadında rahatsız etmiyor, güldürüyor ve herkes kendi 16-17 yaşından birşeyler bulabiliyor. Tamam belki hepimiz bali koklayıp, grup sex yapmadık ama izleyenler bu sahneerinde abartılı olmadığını görecekler.
Filmi esas oğlanın gözünden izlerken, ergenlikte yaptıgımız saçma sapan şeyleri nasıl farketmediğimizi görüyoruz, dışarıdan bu ergen grubu izlerken ise aslında 16 yaşında ne kadarda küçük olduğumuzu ve çokta doğru düşünemeyen ukalalar oldugumuzu farkediyoruz.
Ben beğendim...

Florencia Braier ... Flor
Héctor Díaz ... Freddy
Inés Efron ... Andrea
Verónica Llinás ... Mecha
Nahuel Pérez Biscayart ... Lucas
Nahuel Viale ... Nacho

Filmin özeti ise if istanbul sayfasında şöle yazılmış...
Alexis dos Santos’un beceriksizlik, seks takıntısı ve hemcinsinden hoşlanma gibi ergenlik temalarını büyük bir hüner ve açık yüreklilikle işlediği ilk filmi Tutkal’ı en iyi özetleyen cümlenin, filmin tanıtımında kullanılan slogan olduğunu söyleyebiliriz: “Hiçbir Yerin Ortasında Bir Ergenlik Öyküsü.” Bahsi geçen “hiçbir yer”, yetişkinliğe adım atmak üzere olan üç arkadaşın hikâyesine fon oluşturan, sıcak ve tozlu yaz mevsiminin kavurduğu Patagonya toprakları. Lucas, vaktinin çoğunu en iyi arkadaşı Nacho ve Andrea’yla birlikte geçirir. Filmde kimi zaman karşımıza çıkan dış sesiyle de yaşına özgü, olmazsa olmaz soruları sorar. Bu sorulara cevap bulabilmek için önünde uzun bir yaz tatili vardır. Rock grubuyla prova yapıp bisiklete biner, tutkal koklayıp porno filmler izler… Tüm bunları yaparken, ne çocuk ne de yetişkin olmanın yarattığı “hiçbir yerin ortasında” olma durumunun sınırlarını zorlayacaktır… Rotterdam’da Gençlik Jürisi Ödülü’nü kazanan filmde yönetmen Dos Santos, Super 8 ile çektiği görüntüler ve Violent Femmes’ın müzikleriyle (grubun filme kanı o kadar kaynamış ki bestelerinin ücretsiz kullanılmasına izin vermişler) ergenliğin arzu dolu ve anarşik haletiruhiyesini izleyiciye geçirmeyi ustalıkla başarıyor."
"

No comments:

Search This Blog