April 01, 2007

Yıllık Yazıları

Eğer bir terslik olmaz ise ve ben tüm bu sıkıcı Siyaset derslerini verir isem bu sene meeeezun oluyorum. mezun olmanın en sıkıcı işlerinden bir tanesi ise Kepli fotoraf çektirip yıllık yazılarını yazmak. Neyse bununda üstesinden geldik ve bir kaç fire dışında yıllık yazılarımızı yazdık ve yazanlardan topladık...Tembel bir kaç arkadas yollamasa da gelenlerden böyle bir derleme çıktı ortaya. Hala eklemek isteyenler varsa Yıllık yazılarınızı ya da levent tariflerinizi burdan comment olarakta alabilirim:)

İşte arkadaslarımın gözünden "ben"

Sen hiç dağların gökyüzüne en yakın olduğu yerlerde yeraltı nehirlerini gördün mü? İmkansız deme! Çünkü ben senin güzel gözlerinde yalnız ölülerin şahitlik edeceği Cenneti gördüm demek isterdim Lewocum ama göz göze geldiğimiz anda koptuğumdan maalesef bu tür şeyler hissedemedim. Sen tamamen gülmeye ve güldürmeye programlanmışsın. Birlikteyken en çok eğlendiğim insanlardan top10 yapsam liste başı olurdun heralde. Daha nice anıda şen kahkahalar atmak şerefine kadeh kaldırıyorum. Telgrafın telleri Seni seven ve daima sevecek olan dostun..
Işık

Son zamanlarda telefonlarini acmaya korkar oldum zira verdigin haberlerin ardindan saglam durmak zor olmaya basladi. Babam: Ne oldu kizim kim ariyor, ne gülüyorsun? Ben: Sey baba Levent ariyor, bi duyum almis da bi cocuk vardi begendigim de onun ki sey iste biraz... !!! Babam: ohaaa!! Tabi bu cirkin muhabbetimizin yanisira elit kulturun bi parcasi olmayi da basarmadik değil. Yarin ola hayrola diyerekten futurizm mensubu olup 21. yuzyilin en AVAM-gardeleri biz olacağız insallah, yine sabah ezaniyla eve donup anne bak erkenden geldim diyeceğiz, yilbaslarinda migren komalarina girip Eiffel'in isiklarini kapattiricaz, alkol komasina giren arkadaslarimizi asfalta yatirip hic sallamadan bikac saat daha egleneceğiz,yogun basvurularimiz sonucu acilen eve gonderilen kredi kartlarimizla evdekilerin haberi olmadan muhtelif sitelere uye olabileceğiz ve sanirim daha pekcok abuk ani bizi bekliyor olacak...
Deniz

Bundan beş altı sene sonra kafan kel, sırtın kambur, izbe bi odada son derece sıkıcı masabaşı işini yaparken, bunalıma girip “hangi akla hizmet dört sene siyaset okudum ben?” diye kendine sorduğunda, aklına önce okul gelicek, sonra arkadaşların gelicek. sonra da eve gidince gürkan’ın “b*k var lise çocuğu gibi bize yazı yazıdırıyorlar!” dediği yıllığı “açiim de bari anılarım canlansın deprosyondan çikarım bi kaç dakka” diyip açıp bakıcaksın. Bu yazıyı seni gerçeklere döndürmek için yazdım. Bitti gençlik yılların. Git aç tv’yi göbeğini kaşıyıp yarışma programı falan izle. B*k varmış gibi yıllık yazısı yazdırdın zaten...
Gürkan

Leventcim, Bu yazıyı yazarken düşünüyor insan neler paylaştığını.. Aslında çabuk geçti derken neler yaşamışız ve biriktirmişiz. Her zaman pozitif enerjin ve farklı bakış açınla güzel sohbetlerinle bu 4 seneyi benimle de paylaştığın için çok teşekkürler. Bu üniversite sayesinde seni tanımış olmaktan çok mutluyum ve çok şanslıyım. Blogunu devam ettireceğine ve beni hayattan update etmeye devam edeceğine eminim! Her şey gönlünce olsun canım.. Dilerim birlikte geçirdiğimiz yıllara daha çok yıl ekleyebiliriz ve ilerde bu günlerimizi birlikte anarız. Kendine iyi bak..
Güliz

Okulda ki ilk arkadaşım sensin. Tabi önceki 7 seneyi saymazsak:) "kim bilir belki bir gün bir konser çıkışı metroyla eve döneriz ve sen uyurken ben kolamı yudumlayarak iskambil kağıtlarını karıştırabilirim..." karış karış bitmedi yaa hani kimse de king demediki oyun bitsin:) "Evet levent üni.de bitiyor ama biz yine böyle geyikler yapmaya devam edeceğiz...":))
Şevin

Katalog Levent'i, çivit mavisi ceketli erkekim, kırmızı halıların vazgeçilmez gabardin takımlısı, Faye'in janjanlı sevgilisi. Kafa dinleyeyim diye kaçtığım Rennes'lerde bile beni buldun, daha ne organizasyonu, ne konseri yapayım ben sana?! Sahnelere canım, sahnelere...
Aslı

Levocummm, Altın portakalım, çapkınım, çılgın partilerin müdavimi :) Biz seninle böyle yaya yaya konuşarak nereye kadar bu hayatta kalabileceğiz bilmiyorum ama varolduğumuz sürece beraberken hep gülelim eğlenelim. Gerçekten en çok güldüğüm insanlardan birisin. Zeki ve çevik :) esprilerinle beni hep 32 diş pozisyonuna getirebilmeyi başardın. Tabii Hillside Su lobisindeki muhteşem maceralarımızı asla unutamam. İlerleyen senelerde artık sen oyuncu olursun ben de menecerin öyle gideriz Altın Portakal'a yavrum. Öpüyorum ve yazımı şöyle bitiryorum. Portakal, orda kal :)
Hande

No comments:

Search This Blog